"Vurdumduymaz Kör Ayvaz" deyiminin anlamı nedir?
- Umursamaz, aldırmaz, duygusuz ve kayıtsız kimse.
Vurdumduymaz Kör Ayvaz deyimine benzer deyimler
"Ağzının içine bakmak" deyimi ve açıklaması
- Birinin söylediklerini zevkle ve dikkatle dinlemek, bu sözlere uymak.
- Konuşan bir kimseyi seve seve ve dikkatlice dinlemek.
- "Konuşması onları öyle sarmıştı ki ağzının içine bakıyorlardı."
[
Ağzının içine bakmak]
"Ağzı süt kokmak" deyimi ve açıklaması
- Çok genç ve deneyimsiz olmak.
- Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak.
- "Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle."
[
Ağzı süt kokmak]
"Ahret kardeşi" deyimi ve açıklaması
- İnanç ve ibadette birbirlerinden ayrılmayan ve bu kardeşliği ahirette de sürdüreceklerini düşünen kadınlar.
- Dünya ve ahiret işlerinde birbirlerinden ayrılmayan kimseler; kan bağı olmaksızın manevî olarak kurulan kardeşlik.
[
Ahret kardeşi]
"Akıl hocası" deyimi ve açıklaması
- Birine yol gösteren, akıl öğreten kimse.
- Herkese akıl öğretmeye meraklı kimse.
- "Lütfen akıl hocalığı yapmaya kalkma, biz işimizi senden iyi biliriz."
[
Akıl hocası]
"Alacağına şahin, vereceğine karga" deyimi ve açıklaması
- Alırken bütün gücünü kullanan ve kolaylık gösteren, kimsede parasını bırakmayan; verirken ise bin bir güçlük çıkaran, vereceğini geciktirmek için elinden geleni yapan kimse için kullanılır.
- "Ne adamsın be! Alacağına şahin, vereceğine karga! Yazıklar olsun!"
[
Alacağına şahin, vereceğine karga]
"Aşina, çıktı ocak başına" deyimi ve açıklaması
- Kendisine karşı gösterilen içtenlik ve yakınlığı kötüye kullanmaya, yüzsüzlük ve saygısızlık etmeye başladı.
[
Aşina, çıktı ocak başına]
"At var, meydan yok" deyimi ve açıklaması
- İş yapacak güç ve araç var, ama bunları kullanma alanı ve konusu yok.
[
At var, meydan yok]
"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
- Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
- "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
[
Beyin yıkamak]
"Bostan korkuluğu" deyimi ve açıklaması
- Kuşları ve diğer yabani hayvanları ürkütmek için tarlalara dikilen kukla, insan benzeri nesne.
- Kendisinden beklenileni yapmayan, ya da kendisinden çekinilmeyen, göstermelik kimse.
- "Müdür tam bir bostan korkuluğu, memurlar ne iş yapıyor ne güç."
[
Bostan korkuluğu]
"Canlı yayın" deyimi ve açıklaması
- Kişilerin ses ve davranışlarını o anda ve doğrudan doğruya veren radyo ve televizyon yayını.
- "Parti temsilcileri bu akşam televizyonda canlı yayında tartışacaklar."
[
Canlı yayın]
"Eyüp sabrı" deyimi ve açıklaması
- Peygamberlerden Hz. Eyyub` un başına gelen hastalığa sabredip, bundan dolayı şikâyet etmemesi; güçlük ve üzüntülere, hastalığa karşı sabretmesinden hareketle, en ağır ve sürekli üzüntülerden bile yakınmayanın büyük ve uzun sabrını anlatmak için kullanılır.
[
Eyüp sabrı]
"Lafını (sözünü) bilmek" deyimi ve açıklaması
- Tutarlı ve mantıklı konuşmak, sakıncalı olmayan ve birini kırmayan sözler söylemek, saygılı ve yerinde konuşmak.
- "O daima lafını bilir bir insan olmuştur."
[
Lafını (sözünü) bilmek]