"Veryansın etmek" deyiminin anlamı nedir?
- Hiç insaf göstermeden, acımadan saldırmak; ağzına geleni söylemek.
Veryansın etmek deyimine benzer deyimler
"Açtı ağzını yumdu gözünü" deyimi ve açıklaması
- Çok öfkelenerek ağzına geleni söyledi anlamında kullanılır.
[
Açtı ağzını yumdu gözünü]
"Adı bile okumamak" deyimi ve açıklaması
- Adı hiç söz konusu olmamak, hiç önem verilmemek.
[
Adı bile okumamak]
"Ağzından kaçırmak" deyimi ve açıklaması
- Söylemek istemediği bir şeyi, boş bulunup söyleyivermek.
- "Dikkatli ol, lafı ağzından kaçırıp da gideceğimiz yeri söyleme."
- Söylemek istemediği şeyi farkında olmadan bildirivermek.
[
Ağzından kaçırmak]
"Ağzını açıp gözünü yummak" deyimi ve açıklaması
- Öfke ile ağzına gelen bütün ağır sözleri söylemek.
- Kızgınlık ile sonunu düşünmeden ağzına gelen kötü sözleri söylemek, karşısındakine hakaret etmek.
- "Eve geç gelen kızına ağzını açıp gözünü yumdu."
[
Ağzını açıp gözünü yummak]
"Aklının köşesinden geçmemek" deyimi ve açıklaması
- Bir konuyu hiç, ama hiç düşünmemiş olmak.
[
Aklının köşesinden geçmemek]
"Armut piş, ağzıma düş" deyimi ve açıklaması
- Ben hiç emek harcamayayım. Her şey hazır olup ayağıma gelsin.
- Bir işin hiç emek harcamadan olmasını, kendiliğinden hazır olup ayağına gelmesini bekleyenlerin durumunu anlatmak için kullanılır.
[
Armut piş, ağzıma düş]
"Baltayı taşa vurmak" deyimi ve açıklaması
- Farkında olmayarak karşısındakine dokunacak söz söylemek.
- Bilmeyerek karşısındakini kıracak söz söylemek, pot kırmak.
- "Baltayı taşa vurunca öyle utandı ki sormayın gitsin."
[
Baltayı taşa vurmak]
"Burnundan kıl aldırmamak" deyimi ve açıklaması
- Oldukça huysuz olmak, kendisine hiç söz söyletmemek, kendisinin eleştirilmesine fırsat tanımamak, en küçük yergiye tahammül göstermemek.
- "Amma da burnundan kıl aldırmaz bir adammışsın; söylesene, nasıl konuşacağız seninle?"
- Davranışlarına karşı hiç söz söyletmemek, en küçük bir eleştiriye ya da itiraza sinirlenip köpürecek kadar huysuz olmak.
[
Burnundan kıl aldırmamak]
"Durduğu yerde" deyimi ve açıklaması
- Hiç gereği yokken.
- Kolaylıkla, hiç emek ve çaba harcamadan.
- "Adam durduğu yerde para kazanıyor, anlamadım bu işi!"
[
Durduğu yerde]
"Gazel okumak" deyimi ve açıklaması
- Gazel söylemek.
- Kandırmak ve oyalamak için boş sözler söylemek.
- "Boşuna gazel okuma, kandıramazsın beni!"
[
Gazel okumak]
"Taş yürekli" deyimi ve açıklaması
- Hiç acıma hissi taşımayan, merhametsiz.
- "Taş yürekli herifler, çocukları hiç acımadan kurşuna dizdiler."
[
Taş yürekli]
"Verip veriştirmek" deyimi ve açıklaması
- Ağır sözler söylemek, ağzına ne gelirse söylemek.
- "Yüzüne karşı verip veriştirdi ama o tek kelime bile söylemedi."
[
Verip veriştirmek]