"Üstüne fenalık gelmek" deyiminin anlamı nedir?
- Aşırı ölçüde sıkılmak, çok bunalmak.
Üstüne fenalık gelmek deyimine benzer deyimler
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Ateş basmak" deyimi ve açıklaması
- Aşırı ölçüde sıkılmak, heyecanlanmak, utanmak sonucu vücutta sıcaklığın artması, yüzün kızarması.
- "O nadide, paha biçilmez vazoyu kırınca bedenini birden bire ateş bastı."
[
Ateş basmak]
"Başa çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Bir işi bitirmek, sona erdirmek, başarmak.
- Bir kişiye aşırı ölçüde ilgi gösterip çok şımartmak.
- "Ona biraz daha yüz verirsen başına çıkacak, söylediğini yapmayacak."
[
Başa çıkarmak]
"Burnu Kaf dağında (olmak)" deyimi ve açıklaması
- Çok fazla kibirli, herkese yukarıdan bakar (olmak).
- "İyi ki bir araba aldı, burnu Kaf dağında bir adam olup çıktı."
- Çok kibirli, herkese çok yukarıdan bakar (olmak).
- "Burnu büyümek.
- ",
- "Burnu havada."
[
Burnu Kaf dağında (olmak)]
"Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)" deyimi ve açıklaması
- Çok özler, çok arar, çok ister olmak.
[
Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)]
"Fitil olmak" deyimi ve açıklaması
- Çok içip sarhoş olmak.
- Aşırı ölçüde kızmak.
- "Fitil oluyorum şu adamın hareketlerine!"
[
Fitil olmak]
"Gülmekten kırılmak" deyimi ve açıklaması
- Aşırı ölçüde gülmek, çok gülmekten halsiz düşmek.
- "Ne matrak adamdı, hareketlerine gülmekten kırıldık hepimiz."
[
Gülmekten kırılmak]
"İçine sokacağı gelmek" deyimi ve açıklaması
- Birini aşırı ölçüde, çok sevmek.
[
İçine sokacağı gelmek]
"İfrit olmak" deyimi ve açıklaması
- Çok öfkelenmek; aşırı ölçüde, kendini kaybedecek kadar sinirlenip kızmak.
- "İfrit oluyorum şu adamın hareketlerine."
[
İfrit olmak]
"Yağ tulumu" deyimi ve açıklaması
- Çok şişman, çok yağlı.
- "Birkaç ay sonra yağ tulumu olacak, şuna birisi söylese de çok yemese."
[
Yağ tulumu]
"Yenilir yutulur gibi değil" deyimi ve açıklaması
- Yenmeyecek nitelikte (yiyecekler için).
- Aşırı, çok pahalı.
- Çok ağır, kabul edilmez (söz).
- Kendisiyle başa çıkılamayacak durumda olan.
- "Doğrusu yenilir yutulur gibi değildi o sözler."
[
Yenilir yutulur gibi değil]
"Zevkten dört köşe olmak" deyimi ve açıklaması
- Çok mutlu olduğu anlaşılmak, çok sevinip keyiflenmek ve aşırı zevk duymak.
- "Takımı galip gelince zevkten dört köşe oldu."
[
Zevkten dört köşe olmak]