"Ucu ucuna" deyiminin anlamı nedir?
- Ancak yetişecek kadar.
- "İp ucu ucuna geldi."
Ucu ucuna deyimine benzer deyimler
"Ağzıyla kuş tutsa…" deyimi ve açıklaması
- "Ne kadar çaba gösterse, ne yapsa da" anlamında kullanılır.
- "Ağzıyla kuş da tutsa, artık bu eve adım atamaz."
[
Ağzıyla kuş tutsa…]
"Akla karayı seçmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işi başarmak uğrunda çok yorulmak, sonuca kadar çok zahmet çekmek.
- "Seni buluncaya kadar akla karayı seçtim."
[
Akla karayı seçmek]
"Anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işi yaparken çok sıkıntı çekmek, eziyete katlanmak.
- "Şu arabanın taksitlerini ödeyinceye kadar anamdan emdiğim süt burnumdan geldi."
[
Anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek]
"Ayranım budur, yarısı sudur" deyimi ve açıklaması
- Size güzel bir şey sunamıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
- Bu işi yarım yamalak yapıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
[
Ayranım budur, yarısı sudur]
"Burnu düşmek" deyimi ve açıklaması
- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
- Burnuna koklanamayacak kadar pis bir koku gelmek, böyle bir kokudan burnu görev yapamaz olmak.
[
Burnu düşmek]
"Dilden dile dolaşmak" deyimi ve açıklaması
- Her yerde, pek çok kimse tarafından bahis konusu olmak.
- "Ata sözleri dilden dile dolaşarak günümüze kadar geldi."
[
Dilden dile dolaşmak]
"Dilinin ucuna gelmek" deyimi ve açıklaması
- Tam söyleyecekken vazgeçip söylememek.
- Hatırladığı şeyi söyleyecekken yine unutuvermek.
- "Dilinin ucuna geldi ama utandığı için söyleyemedi."
[
Dilinin ucuna gelmek]
"Don gömlek" deyimi ve açıklaması
- Çıplak, üzerinde sadece don ve gömlek var denilecek kadar soyunmuş hâlde.
- "Adamı, don gömlek kalacak kadar soydular."
[
Don gömlek]
"İnce eleyip sık dokumak" deyimi ve açıklaması
- Titizlik göstermek, bir şeyi en ince ayrıntılarına kadar araştırmak, gözden geçirmek.
- "O kadar da ince eleyip sık dokunacak bir iş değil, kaygılanma."
[
İnce eleyip sık dokumak]
"Yumruk kadar" deyimi ve açıklaması
- Küçücük, bir yumruk büyüklüğünde ancak (nesne).
- Küçük çocuk.
- "Yumruk kadar çocuktan dayak yediğin doğru mu?"
[
Yumruk kadar]
"Zar zor" deyimi ve açıklaması
- Güçlükle, zorla.
- Ucu ucuna, kıt kanaat, istenilen ölçüye ancak yaklaşabilmek
- "Zar zor getirdik adamı."
[
Zar zor]
"Zerre kadar" deyimi ve açıklaması
- Hiç denecek kadar az.
- "Onu zerre kadar sevmiyorum."
[
Zerre kadar]