"Aklı çatallanmak" deyiminin anlamı nedir?
- Tereddüde düşmek, ne yapacağını kestirememek.
Aklı çatallanmak deyimine benzer deyimler
"Ağzıyla kuş tutsa…" deyimi ve açıklaması
- "Ne kadar çaba gösterse, ne yapsa da" anlamında kullanılır.
- "Ağzıyla kuş da tutsa, artık bu eve adım atamaz."
[
Ağzıyla kuş tutsa…]
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Aklı karışmak" deyimi ve açıklaması
- Ne yapacağını bilememek, bocalamak, şaşırmak.
- "Dur hele, bir düşüneyim, söylediklerin aklımı karıştırdı."
[
Aklı karışmak]
"A köse, sayılmadık kaç tel sakalın var?" deyimi ve açıklaması
- Pek önemsiz olan varlığını, uğraşı alanını, ne denli önemli gösteriyor, ne denli güç başarılır bir iş sayıyorsun.
[
A köse, sayılmadık kaç tel sakalın var?]
"Allah ne verdiyse" deyimi ve açıklaması
- Evde ne yemek varsa
- Elimize (elinize) ne geçerse, ne kazanabilirsek.
[
Allah ne verdiyse]
"Ne çıkar" deyimi ve açıklaması
- Ne zararı var.
- Bir sonuç vermez.
- Ne fayda, ne zarar umulur.
- "Biraz sert konuşmuşsam, ne çıkar bundan?"
[
Ne çıkar]
"Ne olur ne olmaz" deyimi ve açıklaması
- Her ihtimale karşı, ne olacağı belli değil.
- "Şemsiyeni al, ne olur ne olmaz, yağmura yakalanabilirsin."
[
Ne olur ne olmaz]
"Orta hâlli" deyimi ve açıklaması
- Ne zengin ne yoksul, ne iyi ne kötü, ne çirkin ne güzel.
- "Onlar orta hâlli bir ailedirler."
[
Orta hâlli]
"Pusulayı şaşırmak" deyimi ve açıklaması
- Ne yapacağını bilemez duruma düşmek.
- Doğru tutum ve davranıştan ayrılmak.
- "İyice pusulayı şaşırmadan uyarmalıyız onu."
[
Pusulayı şaşırmak]
"Sayıp dökmek" deyimi ve açıklaması
- Ne var ne yok hepsini söylemek, arka arkaya sıralamak.
- "Ne sözler sayıp döktü ama kimse anlamadı."
[
Sayıp dökmek]
"Taş kesilmek" deyimi ve açıklaması
- Çok şaşırıp ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilemez olmak; sesini çıkaramamak, hareket edememek.
- "Çocuk sanki taş kesilmişti."
[
Taş kesilmek]
"Yıldırımla vurulmuşa dönmek" deyimi ve açıklaması
- Ansızın ortaya çıkan kötü bir durum karşısında sarsılmak, ne yapacağını bilemez olmak, bitkin ve şaşkın bir duruma düşmek.
- "İflas haberini duyunca yıldırımla vurulmuşa döndü, oraya yığılıp kaldı."
[
Yıldırımla vurulmuşa dönmek]