"Aklı başında" deyiminin anlamı nedir?
- Davranışları akıllıca olan.
- Doğu dürüst.
Aklı başında deyimine benzer deyimler
"Açığı çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Kendisine teslim edilmiş olan para ya da eşyanın, sayım sonunda, eksik olduğu görülmek.
[
Açığı çıkmak]
"Ahrette on parmağı yakasında olmak" deyimi ve açıklaması
- Ödevini yapamadığından kendisine karşı sorumlu olan kimseden öbür dünyada hesap sormak.
- Haksızlığa uğrayışını bu dünyada önleyip hakkını alamayanın, öte dünyada (ahirette) kendisine sorumlu olan kimseden davacı olması.
- "Hakkımı vermedin ama ahirette on parmağım yakanda olacaktır."
[
Ahrette on parmağı yakasında olmak]
"Araya girmek" deyimi ve açıklaması
- İki kişinin arasındaki bir işe karışmak.
- Araları bozuk olan iki kişiyi uzlaştırmaya çalışmak.
- Yapılmakta olan bir işin yapılmasını geciktirmek.
- "Araya başka işler girince seninkini yapamadım, kusura bakma."
[
Araya girmek]
"Arayı yapmak" deyimi ve açıklaması
- Arası bozuk olan kimse ile barışmak.
- Arası açık olan iki kişiyi uzlaştırıp, barıştırmak.
- "Hasan aramızı yapmasaydı biz hâlâ diken üstünde oturuyor olacaktık."
[
Arayı yapmak]
"Aşağı tükürsem sakal (-m), yukarı tükürsem bıyık (-m), (Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal)" deyimi ve açıklaması
- Yakınım olan iki taraf, ya da benimle ilgili iki durum var. Birine ayrıcalık tanısam ötekini küçümsemiş oluyorum. Sakıncaları eşit olan iki karşıt davranıştan birine karar veremiyorum.
[
Aşağı tükürsem sakal (-m), yukarı tükürsem bıyık (-m), (Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal)]
"Babanın canı için" deyimi ve açıklaması
- Ölmüş olan babanın ruhunu şad etmek için (bana şu iyiliği yap).
- Birinden bir iyilik yapılması istenirken
- "bu iyiliği, ölmüş olan babanın ruhunu hoşnut etmek için yap" anlamında söylenir.
[
Babanın canı için]
"Büyümüş de küçülmüş" deyimi ve açıklaması
- Davranışları, konuşması yaşının üstünde olan, büyükler gibi hareketler yapan çocuk.
- "Aman yarabbim, şunun söylediği sözlere bakın hele, büyümüş de küçülmüş sanki!"
[
Büyümüş de küçülmüş]
"Hakkını yemek" deyimi ve açıklaması
- Birinin hakkı olan şeyi vermemek, onu kendisine maletmek.
- "Dürüst ol, milletin hakkını yeme, yoksa boğazında kalır."
[
Hakkını yemek]
"Ham ervah" deyimi ve açıklaması
- Çiğ adam; yersiz ve yakışıksız sözleri, davranışları olan kaba kimse.
[
Ham ervah]
"İçi dışı bir" deyimi ve açıklaması
- İkircikli olmayan, iki yüzlü davranmayan, düşündüğünü açıkça söyleyen, özü sözü bir olan.
- "İçi dışı bir olan insanlara her zaman güvenebiliriz."
[
İçi dışı bir]
"Özü sözü bir" deyimi ve açıklaması
- Düşünceleri, söyledikleri ve yaptıkları bir olan, ne düşünüyorsa onu söyleyen, içi dışı bir olan kimse.
- "Özü sözü bir olan insanlara rastlamak gittikçe zorlaşıyor."
[
Özü sözü bir]
"Yandan çarklı" deyimi ve açıklaması
- Şekeri yanına konmuş olan kahve veya çay.
- "Usta, iki yandan çarklı yap!.
- Bir omuzu düşük olarak yürüyen.
- Çarkı yanda olan gemi.
[
Yandan çarklı]