"Tatlı dil" deyiminin anlamı nedir?
- Gönül alıcı, hoşa giden, kırmayan konuşma biçimi ya da söz.
- "Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır."
Tatlı dil deyimine benzer deyimler
"Ağıt yakmak" deyimi ve açıklaması
- Sevilen birinin ölümü ya da toplumca uğranılan bir acı dolayısıyla ağıt özelliği taşıyan bir şiir yazmak ya da böyle olaylarla ilgili olarak ağıt söylemek.
[
Ağıt yakmak]
"Ağzını bıçak açmamak" deyimi ve açıklaması
- Üzüntüsünden söz söyleyecek durumda olmamak.
- Kırgınlıktan, üzüntüden ya da herhangi bir sebepten ötürü söz söyleyecek durumda olmamak.
- "Boşuna uğraşma, evin yanışına öyle üzülmüş ki ağzını bıçak açmıyor."
[
Ağzını bıçak açmamak]
"Amasya'nın bardağı, biri olmazsa biri daha" deyimi ve açıklaması
- Kullanabileceğimiz kişi, ya da şey, yalnız o değil ya!
[
Amasya'nın bardağı, biri olmazsa biri daha]
"Ant içmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şey yapacağına, ya da yapmayacağına kutsal bir şeyi tanık göstererek söz etmek.
[
Ant içmek]
"Aş deliye kalmak" deyimi ve açıklaması
- Yararlanılacak şeyde kendisine ortak ya da rakip olacak kimseler ortadan çekilmek.
- Yararlanılacak şeyde kendisine ortak ya da rakip olacak kimseler ortadan çekilmek.
[
Aş deliye kalmak]
"Balgam atmak" deyimi ve açıklaması
- Bir iş ya da konu üzerinde kuşku uyandıracak söz söylemek.
- "Lütfen sus, ortaya bir balgam atıp da insanı huzursuz etme."
[
Balgam atmak]
"Başı bağlı olmak" deyimi ve açıklaması
- Evli ya da nişanlı olmak.
- Serbest, özgür olmayan, bir yere bağımlı olan.
- "Nihayet oğlanın da başını bağladık."
[
Başı bağlı olmak]
"Burnundan kıl aldırmamak" deyimi ve açıklaması
- Oldukça huysuz olmak, kendisine hiç söz söyletmemek, kendisinin eleştirilmesine fırsat tanımamak, en küçük yergiye tahammül göstermemek.
- "Amma da burnundan kıl aldırmaz bir adammışsın; söylesene, nasıl konuşacağız seninle?"
- Davranışlarına karşı hiç söz söyletmemek, en küçük bir eleştiriye ya da itiraza sinirlenip köpürecek kadar huysuz olmak.
[
Burnundan kıl aldırmamak]
"Çam devirmek" deyimi ve açıklaması
- Farkında olmadan karşısındakini kıracak ya da kötü bir sonuca yol açacak söz söylemek, davranışta bulunmak.
- "Onun da çam devirmede üstüne yok hani."
[
Çam devirmek]
"Dil dökmek" deyimi ve açıklaması
- Kandırmak, inandırmak ya da yararlanmak için tatlı sözler söylemek.
- "Peşine düşen çocuğu ne kadar dil döktüyse de evde kalmaya razı edemedi."
[
Dil dökmek]
"Tatlı sert" deyimi ve açıklaması
- Kırmamakla birlikte yumuşak da olmayan söz ya da davranış.
[
Tatlı sert]
"Tüy dikmek" deyimi ve açıklaması
- Kötü bir işi, ortaya konan bir söz ya da davranışla daha da kötüleştirmek.
[
Tüy dikmek]