"Taşı sıksa suyunu çıkarmak" deyiminin anlamı nedir?
	- Bedence çok kuvvetli, dinç kimse.
- "Taşı sıksa suyunu çıkarır bir adamdı, hastalık onu ne hâle getirmiş!"
Taşı sıksa suyunu çıkarmak deyimine benzer deyimler
	
	"Acısı içine çökmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir şey için çok derin bir üzüntü duymak, bir şeyin acısını çok içinde duyumsamak.
	[
Acısı içine çökmek]
	
	"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
	- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
	[
Aklı başından gitmek]
	
	"Anasından doğduğuna pişman etmek" deyimi ve açıklaması
	- Çok eziyet ederek canından bezdirmek, bir kimseyi çok üzmek.
- "Karşıma bir çıksın, onu anasından doğduğuna pişman edeceğim."
	[
Anasından doğduğuna pişman etmek]
	
	"Az çok" deyimi ve açıklaması
	- Bir parça, o kadar çok olmayan, oldukça.
- "Az buçuk."
- Ne az ne çok, oldukça.
	[
Az çok]
	
	
	"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
	- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
	[
Başından atmak]
	
	"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
	[
Başını ağrıtmak]
	
	"Baş vurmak" deyimi ve açıklaması
	- Müracaat etmek, bir işin yapılmasını bir kimse veya kuruluştan istemek.
- Bilgi edinmek üzere bir kaynağa bakmak, bir kimseye danışmak.
- "Vakit geçirmeden ansiklopediye bakalım da öğrenelim."
	[
Baş vurmak]
	
	"Burnu Kaf dağında (olmak)" deyimi ve açıklaması
	- Çok fazla kibirli, herkese yukarıdan bakar (olmak).
- "İyi ki bir araba aldı, burnu Kaf dağında bir adam olup çıktı."
- Çok kibirli, herkese çok yukarıdan bakar (olmak).
- "Burnu büyümek.
- ",
- "Burnu havada."
	[
Burnu Kaf dağında (olmak)]
	
	"Canına okumak" deyimi ve açıklaması
	- Bir kimseye büyük bir zarar vermek, kötülük etmek.
- İyi bir şeyi kötü hâle getirmek, heder etmek, harcamak.
- "Yeni aldığım oyuncağın canına okudu bir günde."
	[
Canına okumak]
	
	
	"Nane molla" deyimi ve açıklaması
	- Dirençsiz, güçsüz kimse.
- Çok sık hastalanan, sağlıksız kimse.
- Üşengeç, bir iş yapmaktan kaçınan.
- "Ne nane molla bir adamsın, kalk da biraz çalış."
	[
Nane molla]
	
	"Orta hâlli" deyimi ve açıklaması
	- Ne zengin ne yoksul, ne iyi ne kötü, ne çirkin ne güzel.
- "Onlar orta hâlli bir ailedirler."
	[
Orta hâlli]
	
	"Özü sözü bir" deyimi ve açıklaması
	- Düşünceleri, söyledikleri ve yaptıkları bir olan, ne düşünüyorsa onu söyleyen, içi dışı bir olan kimse.
- "Özü sözü bir olan insanlara rastlamak gittikçe zorlaşıyor."
	[
Özü sözü bir]