"Şıp diye geçmek" deyiminin anlamı nedir?
- Ansızın, birdenbire geçmek.
Şıp diye geçmek deyimine benzer deyimler
"Aklı başında olmamak" deyimi ve açıklaması
- İyi düşünebilir durumda olmamak.
- Bayılmak, kendisinden geçmek.
- "Artık aklı başında olmamak onun işine geliyor sanki, böylece sorumluluktan kurtulacak, rahat edecek."
[
Aklı başında olmamak]
"Aldı fitili" deyimi ve açıklaması
[
Aldı fitili]
"Arkada bırakmak (Birini, bir şeyi)" deyimi ve açıklaması
- Birini geçmek, geride bırakmak.
- Bir şeyden uzaklaşmak.
[
Arkada bırakmak (Birini, bir şeyi)]
"Aylığa (maaşa) geçmek" deyimi ve açıklaması
- Çalışması karşılığı olarak her ay belirli para alınacak bir göreve başlamak.
- Çalışmasının karşılığını gündelik ya da ücret olarak almakta iken aylık yöntemiyle para ödenen bir göreve geçmek.
[
Aylığa (maaşa) geçmek]
"Baskın çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Üstünlüğünü göstermek, karşısındakini geçmek.
- "Koşuda değil, ancak güreşte baskın çıkarım ona."
[
Baskın çıkmak]
"Baskın yapmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimseyi suç üstünde yakalamak için bulunduğu yere ansızın girmek.
- Düşmana ansızın saldırmak.
[
Baskın yapmak]
"Benzi atmak" deyimi ve açıklaması
- Bir sebepten ötürü ansızın yüzünün rengi sararmak, solmak.
- "Askerleri karşısında görünce benzi attı."
[
Benzi atmak]
"Burun buruna gelmek" deyimi ve açıklaması
- Ansızın karşılaşmak, karşı karşıya gelmek.
- Birbirine çok yaklaşmak, birine çok sokulmak.
- "Kapıdan çıkar çıkmaz öğretmenimle burun buruna geldim."
[
Burun buruna gelmek]
"Çağ atmak" deyimi ve açıklaması
[
Çağ atmak]
"Çifte atmak" deyimi ve açıklaması
- At, katır, eşek, bir kimseyi ya da bir şeyi vurmak için arka ayaklarını birdenbire geriye savurmak.
- Aşağısanan kişi, umulmadık zamanda birini sert davranışıyla incitmek.
[
Çifte atmak]
"Çiğneyip geçmek" deyimi ve açıklaması
- Yol üstündeki dostuna uğramadan geçmek.
- İlişki kurması gereken kişiyi atlayıp onun üstündeki kişiye başvurmak.
[
Çiğneyip geçmek]
"Yerine geçmek" deyimi ve açıklaması
- Görevden ayrılan birinin yerine geçmek.
- Bulunmayan bir nesnenin yerine kullanılabilmek.
- "Emekli olan müdürün yerine geçmek için iki müdür yardımcısı yarışa tutuştular."
[
Yerine geçmek]