"Şeytanın yattığı yeri bilmek" deyiminin anlamı nedir?
- Çok kurnaz ve açıkgöz olmak; bilinmesi, hatırlanması güç şeyleri bilmek; pek çok şeyden haberdar olmak.
- "O ne tilkidir bilemezsin, şeytanın yattığı yeri bile bilir."
Şeytanın yattığı yeri bilmek deyimine benzer deyimler
"Ağzı süt kokmak" deyimi ve açıklaması
- Çok genç ve deneyimsiz olmak.
- Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak.
- "Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle."
[
Ağzı süt kokmak]
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Alnının damarı çatlamak" deyimi ve açıklaması
- Başarmak için çok sıkıntı çekmek, çok çaba sarf edip emek vermek.
- "O yolu açıncaya kadar benim alnımın damarı çatladı, sen ne halt etmeye bozuyorsun?"
[
Alnının damarı çatlamak]
"Anasının gözü" deyimi ve açıklaması
- Hileci, kurnaz, çok açık göz, çıkarcı, hin oğlu hin.
- "Adam anasının gözü, iki dakikada bitiriverdi işi."
- Çok kurnaz, dalavereci, çıkarcı, hileci, düzenci.
[
Anasının gözü]
"Aslan yürekli" deyimi ve açıklaması
- Çok yiğit, hiçbir şeyden korkmayan.
- Yılmaz, hiçbir şeyden korkmayan, yiğit, kahraman,"Aslan yürekli Mehmetçik düşmanı çil yavrusu gibi dağıttı."
- Hiçbir şeyde korkmayan, çok yiğit.
[
Aslan yürekli]
"Ateş kesilmek" deyimi ve açıklaması
- Çok kızgın, öfkeli davranışlar göstermek.
- Çok çalışkan, hareketli ve becerikli olmak.
- Ateşli silâhlarla yapılan atışa son vermek.
- "Taraflar ateş kesilmesine razı olmadılar."
[
Ateş kesilmek]
"Az çok" deyimi ve açıklaması
- Bir parça, o kadar çok olmayan, oldukça.
- "Az buçuk."
- Ne az ne çok, oldukça.
[
Az çok]
"Bir ayağı çukurda olmak" deyimi ve açıklaması
- Çok yaşlanmış olmak, yaşayacak çok az zamanı kalmış olmak.
- "Dedemin bir ayağı çukurda, onu üzmeyin artık."
[
Bir ayağı çukurda olmak]
"Bir damla" deyimi ve açıklaması
- Çok az, pek az (sıvı şeyler için söylenir).
- Çok küçük (çocuklar için söylenir).
- "Bir damla su kaldı, ne yapacağız su gelmezse."
[
Bir damla]
"Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)" deyimi ve açıklaması
- Çok özler, çok arar, çok ister olmak.
[
Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)]
"Burnunun ucunu görmemek" deyimi ve açıklaması
- İleriyi görememek, meydana geleceği açık olanı görememek.
- Çok sarhoş olmak.
- Çok dikkatsiz ve dalgın olmak.
- "Sen ki burnunun ucunu göremeyen bir adamsın, seninle nasıl iş yapabilirim ben."
[
Burnunun ucunu görmemek]
"Kan gövdeyi götürmek" deyimi ve açıklaması
- Çok kan akıtılmış olmak, çok insan öldürülmek.
- "Düşmanla göğüs göğüse gelmiştik, biliyordum ki birazdan kan gövdeyi götürecek ve pek çoğumuz ölecekti."
[
Kan gövdeyi götürmek]