"Şeytan dürtmek" deyiminin anlamı nedir?
	- Durup dururken uygunsuz, kötü bir davranışta bulunmak.
 - "Güzel güzel oynarken arkadaşına vurup kaçtı, şeytan dürttü her hâlde."
 
	
	
	
	Şeytan dürtmek deyimine benzer deyimler
	
	"Adı çıkmak dokuza, inmez sekize" deyimi ve açıklaması
	- Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da bir kez kötü tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez, kişi bir konu ünlendi mi o ün sürüp gider.
 
	[
Adı çıkmak dokuza, inmez sekize]
	
	"Ağzının tadını bilmek" deyimi ve açıklaması
	- Güzel lezzetli yiyecekler seçmek.
 - Keyif verici şeyleri seçmede usta olmak.
 - Güzel yemeklerden anlamak.
 - Bir şeyin güzelini, iyisini bilmek, anlamak.
 - "Şunlardaki güzelliğe bak, ağzının tadını da biliyorsun hani."
 
	[
Ağzının tadını bilmek]
	
	"Ayak dolaştırmak" deyimi ve açıklaması
	- Yürümekte olan bir işe engel çıkarmak, bir kimseyi kötü duruma düşürecek davranışta bulunmak.
 
	[
Ayak dolaştırmak]
	
	"Başına çorap örmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir kimseye, haberi olmadan, kötü duruma sokucu davranışta bulunmak, alt etmek için gizlice plân kurmak.
 - "Onun başına bir çorap örecekler diye korkuyorum."
 
	[
Başına çorap örmek]
	
	
	"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
	- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
 - Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
 - "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
 
	[
Başından atmak]
	
	"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
 - Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
 - Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
 - Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
 - "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
 
	[
Başını ağrıtmak]
	
	"Beyni bulanmak" deyimi ve açıklaması
	- Sersemlemek, rahat düşünemez olmak.
 - Bir işin oluş biçiminden kötü bir şey sezinleyerak kuşkulanıp huzuru kaçmak.
 - Sersemlemek, sağlıklı düşünemez olmak.
 - Kötü bir şey olacağını sezinleyip huzuru kaçmak.
 - "Adamların suratlarını hiç beğenmedim, beynim bulandı, haydi gidelim buradan."
 
	[
Beyni bulanmak]
	
	"Burnundan (fitil fitil) gelmek" deyimi ve açıklaması
	- Hoş bir durum, elde ettiği güzel bir şey, sonra gelen üzüntüler üzerine kendisine zehir olmak.
 - "Yediğimiz yemeği burnumuzdan getirmek mi istiyorsun? Sus artık!"
 - Elde ettiği güzel şey, arkasından gelen üzüntüler dolayısıyla kendisine zehir olmak.
 
	[
Burnundan (fitil fitil) gelmek]
	
	"Canına okumak" deyimi ve açıklaması
	- Bir kimseye büyük bir zarar vermek, kötülük etmek.
 - İyi bir şeyi kötü hâle getirmek, heder etmek, harcamak.
 - "Yeni aldığım oyuncağın canına okudu bir günde."
 
	[
Canına okumak]
	
	
	"Çiğlik etmek" deyimi ve açıklaması
	- İnsana yakışmayan; olgunluğa, yaşa uygun düşmeyen yersiz ve kaba davranışlarda bulunmak.
 - "Bir çiğlik edip de toplantıyı berbat edecek diye ödüm kopuyor."
 - Kendisinden iyi bir şey yapması beklenirken ters, yersiz, yakışıksız bir davranışta bulunmak.
 
	[
Çiğlik etmek]
	
	"Diline dolamak" deyimi ve açıklaması
	- Bir kimsenin dedikodusunu yapmak, kötü tarafını her yerde söylemek.
 - Bir şeyi her fırsatta söyler olmak.
 
	[
Diline dolamak]
	
	"Halt etmek" deyimi ve açıklaması
	- Yakışıksız davranmak, uygunsuz bir söz söylemek veya kötü bir şey yapmak.
 - "Halt etmişsin, bir de utanmadan anlatıyorsun."
 
	[
Halt etmek]