"Şeytana uymak" deyiminin anlamı nedir?
- Dinin emirleri dışına çıkmak, haram olan işlere bulaşmak, doğru yoldan ayrılmak.
- "Şeytana uyup da tekrar kumara başlayacak diye korkuyorum."
Şeytana uymak deyimine benzer deyimler
"Aşağı tükürsem sakal (-m), yukarı tükürsem bıyık (-m), (Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal)" deyimi ve açıklaması
- Yakınım olan iki taraf, ya da benimle ilgili iki durum var. Birine ayrıcalık tanısam ötekini küçümsemiş oluyorum. Sakıncaları eşit olan iki karşıt davranıştan birine karar veremiyorum.
[
Aşağı tükürsem sakal (-m), yukarı tükürsem bıyık (-m), (Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal)]
"Ata nal çakıldığını görmüş, kurbağa ayaklarını uzatmış" deyimi ve açıklaması
- Yetenekli, değerli kimselerim hakkı olan şeyleri, buna yaraşık olmayan da istiyor" anlamın da istiyor" anlamında söylenir.
[
Ata nal çakıldığını görmüş, kurbağa ayaklarını uzatmış]
"Başı bağlı olmak" deyimi ve açıklaması
- Evli ya da nişanlı olmak.
- Serbest, özgür olmayan, bir yere bağımlı olan.
- "Nihayet oğlanın da başını bağladık."
[
Başı bağlı olmak]
"Başından büyük işlere girişmek (veya kalkışmak)" deyimi ve açıklaması
- Gücünün üstünde olan işleri yapmaya kalkışmak.
- "Çekil lütfen, başından büyük işlere kalkışıp da kendini rezil etme bari."
[
Başından büyük işlere girişmek (veya kalkışmak)]
"Bozum olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir sözü ya da davranışı iyi karşılanmadığı için utanmak, utanacak duruma düşmek.
- "Onun düşüncesinin hiç de doğru olmadığını söylediğim zaman amma da bozum oldu kadın."
[
Bozum olmak]
"Çığırından çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Yoldan sapmak, doğru ve uygun gidişten ayrılmak, artık düzelemez hâle gelmek.
- "İşler çığırından çıkmadan önlem almalıyız."
[
Çığırından çıkmak]
"Karşı çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Gelenleri karşılamak üzere yola ya da kapı önüne çıkmak.
- İleri sürülen fikrin, tutulan yolun yanlış olduğunu söylemek.
- "Her fikrime karşı çıkmak zorunda mısın?"
[
Karşı çıkmak]
"Künyesi bozuk" deyimi ve açıklaması
- Eskiden kötü durumları görülmüş olan, kötü işlere girmiş bulunan.
- "Künyesi bozuk diye, bu adama hiç kimse iş vermeyecek mi?"
[
Künyesi bozuk]
"Özü sözü bir" deyimi ve açıklaması
- Düşünceleri, söyledikleri ve yaptıkları bir olan, ne düşünüyorsa onu söyleyen, içi dışı bir olan kimse.
- "Özü sözü bir olan insanlara rastlamak gittikçe zorlaşıyor."
[
Özü sözü bir]
"Rota değiştirmek" deyimi ve açıklaması
- Takip edilen yoldan ayrılmak.
- Tutumunu, tavrını değiştirmek, izlediği yoldan kopmak.
- "Hava muhalefeti sebebiyle uçak rota değiştirmek zorunda kaldı."
[
Rota değiştirmek]
"Yoldan çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Bir taşıt bir sebeple yolundan ayrılmak, gitmez olmak.
- Kötü yola sapmak, doğru yoldan ayrılmak, azgınlığa düşmek.
- "Komşunun çocuğu iyice yoldan çıkmış, ne yaptığını bilmiyor."
[
Yoldan çıkmak]
"Yolunu sapıtmak" deyimi ve açıklaması
- Kötü yola düşmek, doğru yoldan ayrılmak.
- "Yolunu sapıtmış şu adamı Allah` tan başka kim doğru yola getirebilir?"
[
Yolunu sapıtmak]