"Şamata koparmak" deyiminin anlamı nedir?
Şamata koparmak deyimine benzer deyimler
"Acısını çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Gördüğü maddi ya da manevi zararı karşılayacak bir iş yapmak.
- Öç almak.
[
Acısını çıkarmak]
"Avurt zavurt etmek" deyimi ve açıklaması
- Yüksekten atıp tutmak, kuru gürültü yapmak, boş tehditlerde bulunmak, korkutucu, iri sözler söylemek.
[
Avurt zavurt etmek]
"Bir kıyamettir gitmek (kopmak)" deyimi ve açıklaması
- Çok fazla gürültü, patırtı, telâş olmak.
- "Alevler bacayı sarınca bir kıyamettir koptu sokakta."
[
Bir kıyamettir gitmek (kopmak)]
"Curcunaya çevirmek (veya döndürmek)" deyimi ve açıklaması
- Bir yeri kargaşa, şamata, gürültü patırtı ile doldurup kimsenin ne dediğini anlamayacak hâle getirmek.
- "Çocuklar bir dakikada ortalığı curcunaya çevirdiler."
[
Curcunaya çevirmek (veya döndürmek)]
"Çıngar çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Gürültü patırtı, karışıklık ve kavga çıkarmak.
- "Çıngar çıkarmadan oturtun şu kadını."
[
Çıngar çıkarmak]
"Hır çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Kavga, gürültü, patırtı ve olaya sebep olmak.
- "Orada hır çıkarmaya kalkışmayacaksın değil mi?"
[
Hır çıkarmak]
"Kendini alamamak" deyimi ve açıklaması
- İstemeyerek bir işi yapmak durumunda kalmak, yapmamayı edememek, kendini tutamayıp yapmak.
- "Ona bir tokat atmaktan kendimi alamadım işte!"
[
Kendini alamamak]
"Kıyamet kopmak" deyimi ve açıklaması
- Kıyamet günü gelmek.
- Bir yerde çok gürültü ve patırtı kavga, telâş olmak.
- "Kıyamet günü gelecek ve insanlar sonunda hesaba çekilecekler."
[
Kıyamet kopmak]
"Patırtı çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Kavga, kargaşa, gürültü çıkarmak.
- "Patırtı çıkarmadan oturun, babanız uyuyor."
[
Patırtı çıkarmak]
"Tozu dumana katmak" deyimi ve açıklaması
- Ortalığı altüst etmek, karışıklığa yol açmak, gürültü patırtı çıkarmak.
- Çok fazla toz kaldırarak koşmak veya kaçmak.
- "Başıboş sığırlar tozu dumana katarak yokuştan aşağı iniyorlardı."
[
Tozu dumana katmak]
"Yer yerinden oynamak" deyimi ve açıklaması
- Bir olay toplumda telâş, heyecan, gürültü, patırtı, kargaşa oluşturmak.
- "Bu kaleyi de zapdedersek yer yerinden oynayacak, bizi kimse tutamayacak artık."
[
Yer yerinden oynamak]
"Yüzünü ağartmak" deyimi ve açıklaması
- Yakınlarının övünç duymasına neden olacak beğenilir bir iş yapmak.
- Yakın çevresinin övünç duymasına neden olacak bir iş yapmak veya başarı kazanmak.
- "Uluslararası maratonda birinci gelerek milletin yüzünü ağarttı bu çocuk."
[
Yüzünü ağartmak]