"Suyu kaynamak" deyiminin anlamı nedir?
- İş başından uzaklaştırılması zamanı yakın olmak.
- "Sen de suyu kaynayanlar arasında yer alıyorsun."
Suyu kaynamak deyimine benzer deyimler
"Ağır iş" deyimi ve açıklaması
- Yapılması zor iş, güç iş , zahmetli iş.
[
Ağır iş]
"Arada çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Öteki işler arasında bir işi de yapıvermek.
- Yapılmakta olan işler arasından işi de yapıvermek.
[
Arada çıkarmak]
"Aslı faslı olmamak" deyimi ve açıklaması
- Uydurma olmak, yalan olmak, gerçek olmamak, doğru olmamak, asılsız olmak.
[
Aslı faslı olmamak]
"Aşağı yukarı" deyimi ve açıklaması
- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tam değil de tama yakın.
- "Aşağı yukarı on kilo gelir bu yük."
- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tama yakın.
[
Aşağı yukarı]
"Ayağına dolaşmak" deyimi ve açıklaması
- İş yapmakta olan bir kimsenin çok yakınında, ayakları arasında gezerek onun iş yapmasını güçleştirmek.
[
Ayağına dolaşmak]
"Ayrısı gayrısı olmamak (ayrı gayrı bilmemek)" deyimi ve açıklaması
- Birbirinin yakın dostu, ya da hısmı olup birbirinden hiçbir şey esirgememek ve biri ötekinin yerine iş görecek durumda olmak.
[
Ayrısı gayrısı olmamak (ayrı gayrı bilmemek)]
"Burnunun ucunu görmemek" deyimi ve açıklaması
- İleriyi görememek, meydana geleceği açık olanı görememek.
- Çok sarhoş olmak.
- Çok dikkatsiz ve dalgın olmak.
- "Sen ki burnunun ucunu göremeyen bir adamsın, seninle nasıl iş yapabilirim ben."
[
Burnunun ucunu görmemek]
"Hazır bulunmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yerde kendisi bulunmak, var olmak.
- Bir yere hemen gidecek, bir şeyi anında yapacak durumda olmak.
- "Yarınki toplantıda sen de hazır bulunmalısın."
[
Hazır bulunmak]
"Suyun başı" deyimi ve açıklaması
- Suyun çıktığı yer, kaynak.
- En çok yarar sağlanacak yer.
- Bir iş için en önemli, iş en son kendisinde bitecek kişi, mevkii.
- "Yorgun bedenlerini suyun başındaki çimenlerin üstüne bıraktılar."
[
Suyun başı]
"Vakit kazanmak" deyimi ve açıklaması
- Karşı tarafı oyalayarak zamanı uzatmak.
- Bir şeye ayrılan ya da harcanan zamanı uzatmak.
- "Sen onu meşgul et ki hemen yola çıkmasın, bu sayede biz de biraz vakit kazanmış oluruz."
[
Vakit kazanmak]
"Yer almak" deyimi ve açıklaması
- Bir şey yapanların arasında bulunmak.
- Adına ayrılan yerde bulunmak"Şiir komisyonunda sen de yer aldın mı?"
[
Yer almak]
"Yumurta kapıya gelmek" deyimi ve açıklaması
- Yapılması gereken bir iş için zaman daralmış olmak, iş çok sıkışık zamana rastlamak.
- "Sen hep işleri yumurta kapıya gelence mi yaparsın?"
[
Yumurta kapıya gelmek]