"Su gibi gitmek" deyiminin anlamı nedir?
- Bol bol harcamak.
- "Paralar su gibi gitti."
Su gibi gitmek deyimine benzer deyimler
"Ateş yağdırmak" deyimi ve açıklaması
- Ateşli silahlarla aralıksız, bol mermi atmak.
- Etrafındakilere çok öfkeli, ağır sözler söylemek.
[
Ateş yağdırmak]
"At oynatmak" deyimi ve açıklaması
- Ata hüner göstermek.
- Bildiği ve istediği gibi davranmak.
- Belli bir alanda üstünlük kurmak.
- "Meydan adamlara kaldı, istedikleri gibi at oynatıyorlar."
[
At oynatmak]
"Bel vermek" deyimi ve açıklaması
- (Dik şeylerin) dışarıya doğru, (yatay şeylerin de) aşağıya doğru kamburlaşmak.
- "Yeni ördüğümüz duvar bel verdi."
- Duvar gibi dikey şeylerin ortası kamburlaşmak.
- Tavan direği gibi yatay şeylerin ortası aşağı sarkmak.
[
Bel vermek]
"Bereket versin" deyimi ve açıklaması
- "Allah size bol kazanç versin" anlamında iyi dilek sözü.
- Çok şükür ki iyi ki (hoşnutluk anlatır).
- "Bereket versin ki ona bir şey olmamış."
[
Bereket versin]
"Bol keseden" deyimi ve açıklaması
- Ölçüsüz, çok fazla, bol bol.
- "Bol keseden atıp tutmaya bayılır bizim çocuk."
[
Bol keseden]
"Çuval gibi" deyimi ve açıklaması
- Kaba ve seyrek, bol ve ütüsüz.
- "Pantolonun çuval gibi olmuş."
[
Çuval gibi]
"Gırla gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bol bol ortaya dökülüp harcanmak.
- Uzun sürmek.
[
Gırla gitmek]
"Har vurup harman savurmak" deyimi ve açıklaması
- Hesapsızca, düşüncesizce harcamak; malını, parasını ölçüsüzce, bol bol harcayıp tüketmek.
[
Har vurup harman savurmak]
"Keyif ehli" deyimi ve açıklaması
- Rahatına düşkün kimse, zevkinden bol bol yararlanan.
- "Oldukça rahat, keyif ehli bir insandı."
[
Keyif ehli]
"Kurtlarını dökmek" deyimi ve açıklaması
- Öteden beri yapmak istediği şeyi bol bol yapıp hevesini almak.
- "Bu akşam biraz kurtlarımızı dökelim, ne dersin?"
[
Kurtlarını dökmek]
"Paraya para dememek" deyimi ve açıklaması
- Çok para kazanmak.
- Bol para harcamak.
- Elde olan parayı az bulmak.
[
Paraya para dememek]
"Su gibi akmak" deyimi ve açıklaması
- Zamanın çok hızlı geçip gitmesi.
- Bol bol gelmek ya da gitmek (para, yiyecek vs.).
- "Para su gibi akıyor, o harcamayacak da ben mi harcayacağım?"
[
Su gibi akmak]