"Sinek avlamak" deyiminin anlamı nedir?
- Satış yapamamak, iş ve müşteri olmadığından boş oturmak, iş yapamaz olmak.
- "Sabahtan beri sinek avlayıp duruyoruz."
Sinek avlamak deyimine benzer deyimler
"Ağır iş" deyimi ve açıklaması
- Yapılması zor iş, güç iş , zahmetli iş.
[
Ağır iş]
"Ağzı süt kokmak" deyimi ve açıklaması
- Çok genç ve deneyimsiz olmak.
- Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak.
- "Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle."
[
Ağzı süt kokmak]
"Akıl kârı olmamak" deyimi ve açıklaması
- Akıllı, dengeli ve ölçülü bir kişinin yapacağı iş olmamak.
- "Akıl kârımı şimdi senin yaptığın bu iş?"
[
Akıl kârı olmamak]
"Akıntıya kürek çekmek" deyimi ve açıklaması
- Olmayacak, gerçekleşmeyecek bir iş uğrunda boşuna çaba sarf etmek.
- "Desene boşuna kürek çekmişiz, olmayacak bu iş."
[
Akıntıya kürek çekmek]
"Aklı başına yar olmamak" deyimi ve açıklaması
- Akıllıca iş yapamaz durumda olmak.
[
Aklı başına yar olmamak]
"Aklı başından bir karış yukarı (yukarıda)" deyimi ve açıklaması
- Akıllıca iş yapamaz durumda olmak.
[
Aklı başından bir karış yukarı (yukarıda)]
"At var, meydan yok" deyimi ve açıklaması
- İş yapacak güç ve araç var, ama bunları kullanma alanı ve konusu yok.
[
At var, meydan yok]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Burnunun ucunu görmemek" deyimi ve açıklaması
- İleriyi görememek, meydana geleceği açık olanı görememek.
- Çok sarhoş olmak.
- Çok dikkatsiz ve dalgın olmak.
- "Sen ki burnunun ucunu göremeyen bir adamsın, seninle nasıl iş yapabilirim ben."
[
Burnunun ucunu görmemek]
"Elinden iş çıkmamak" deyimi ve açıklaması
- Çabuk iş yapamamak.
- "Bırakın onu, elinden iş çıkmaz birine ihtiyacımız yok."
[
Elinden iş çıkmamak]
"Yörüngesine oturtmak" deyimi ve açıklaması
- (Uydu) istenilen yerde ve yönde hareket eder olmak.
- Bir iş yoluna girmek, rayına oturmak.
[
Yörüngesine oturtmak]
"Yumurta kapıya gelmek" deyimi ve açıklaması
- Yapılması gereken bir iş için zaman daralmış olmak, iş çok sıkışık zamana rastlamak.
- "Sen hep işleri yumurta kapıya gelence mi yaparsın?"
[
Yumurta kapıya gelmek]