"Sırtından geçinmek" deyiminin anlamı nedir?
- Asalak yaşamak, birinin kesesinden sağlamak.
- "Yeter artık onun bunun sırtından geçindiğin, biraz da sen çalış çabala!"
Sırtından geçinmek deyimine benzer deyimler
"Ağıt yakmak" deyimi ve açıklaması
- Sevilen birinin ölümü ya da toplumca uğranılan bir acı dolayısıyla ağıt özelliği taşıyan bir şiir yazmak ya da böyle olaylarla ilgili olarak ağıt söylemek.
[
Ağıt yakmak]
"Ağzıyla kuş tutsa…" deyimi ve açıklaması
- "Ne kadar çaba gösterse, ne yapsa da" anlamında kullanılır.
- "Ağzıyla kuş da tutsa, artık bu eve adım atamaz."
[
Ağzıyla kuş tutsa…]
"Battı balık yan gider" deyimi ve açıklaması
- Durum kötü. Düzelmez de. Bıraktım ipin ucunu.
- "İşlerin kötü gittiğine, düzelmeyeceğine, bu konuda da umut kalmadığına göre artık istenildiği gibi davranılabilir, ne olursa olsun" anlamında kullanılır.
- "Aldırma, üzülme artık, battı balık yan gider."
[
Battı balık yan gider]
"Ben hancı, sen yolcu (oldukça)" deyimi ve açıklaması
- "Özel ilişkilerimiz sürüp gittikçe senin bana işin düşer" ya da
- "Nasıl olsa yine karşılaşacağız" anlamında kullanılır.
- "Demek şu küçük paketi götürmüyorsun, öyle olsun, ben hancı sen yolcu, bugünün yarını da vardır."
[
Ben hancı, sen yolcu (oldukça)]
"Bozum olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir sözü ya da davranışı iyi karşılanmadığı için utanmak, utanacak duruma düşmek.
- "Onun düşüncesinin hiç de doğru olmadığını söylediğim zaman amma da bozum oldu kadın."
[
Bozum olmak]
"Çam devirmek" deyimi ve açıklaması
- Farkında olmadan karşısındakini kıracak ya da kötü bir sonuca yol açacak söz söylemek, davranışta bulunmak.
- "Onun da çam devirmede üstüne yok hani."
[
Çam devirmek]
"Daldan dala konmak" deyimi ve açıklaması
- Çok sık, düşünce ya da konu değiştirmek.
- "Daldan dala konmayı bırak da bir işe sarıl artık."
[
Daldan dala konmak]
"Defteri dürülmek" deyimi ve açıklaması
- İşine son verilerek bir yerden uzaklaştırılmak.
- Ölmek ya da öldürülmek.
- "Onun da defterini dürecekler yakında.
[
Defteri dürülmek]
"Dirsek çevirmek" deyimi ve açıklaması
- Daha önce birlikte iş yaptığı, anlaştığı kimseden, artık ihtiyaç duymadığı için yüz çevirmek; bir kimseyi kendinden uzaklaştıracak davranışlarda bulunmak.
- "Onun da dirsek çevireceğini hiç beklemezdim."
[
Dirsek çevirmek]
"Ekmeğine yağ sürmek" deyimi ve açıklaması
- Birinin yararına göre eylemde bulunmak, istemese de birinin işine yarayacak biçimde hareket etmek.
- "O işi bana vermemekle yabancıların ekmeğine yağ sürdün sen."
[
Ekmeğine yağ sürmek]
"Türküsünü çağırmak" deyimi ve açıklaması
- Birinin hoşuna gidecek davranış ortaya koymak, söz söylemek, onun tarafını tutmak.
- "Ömrümce onun bunun türküsünü çağırıp durdum, yeter artık!"
[
Türküsünü çağırmak]
"Yüze vurmak" deyimi ve açıklaması
- İşlediği bir suçu ya da kabahati birinin açıkça yüzüne söyleyip onun utanmasına yol açmak.
- "Suçunu sakın yüzüne vurup da utandırma onu."
[
Yüze vurmak]