"Sırım gibi" deyiminin anlamı nedir?
- İnce yapılı olmasına mukabil güçlü, dayanıklı.
- "Sırım gibi delikanlı olmuş."
Sırım gibi deyimine benzer deyimler
"Ahmak ıslatan" deyimi ve açıklaması
- Çişinti halindeki yağmur.
- İnce ince yağan yağmur, çisenti.
- "Böyle yürümeye devam edersek bu ahmak ıslatan iliklerimize işleyecek."
[
Ahmak ıslatan]
"Aslan kesilmek" deyimi ve açıklaması
- Aslan gibi güçlü, yiğit, yürekli ve yırtıcı bir davranış göstermek.
[
Aslan kesilmek]
"At oynatmak" deyimi ve açıklaması
- Ata hüner göstermek.
- Bildiği ve istediği gibi davranmak.
- Belli bir alanda üstünlük kurmak.
- "Meydan adamlara kaldı, istedikleri gibi at oynatıyorlar."
[
At oynatmak]
"Başına buyruk" deyimi ve açıklaması
- Dilediğini izin almaksızın yapan, istediği gibi davranan.
- "Sizin çocuk da amma başına buyruk bir çocuk olmuş."
[
Başına buyruk]
"Bel vermek" deyimi ve açıklaması
- (Dik şeylerin) dışarıya doğru, (yatay şeylerin de) aşağıya doğru kamburlaşmak.
- "Yeni ördüğümüz duvar bel verdi."
- Duvar gibi dikey şeylerin ortası kamburlaşmak.
- Tavan direği gibi yatay şeylerin ortası aşağı sarkmak.
[
Bel vermek]
"Beyninden vurulmuşa dönmek" deyimi ve açıklaması
- Çok üzücü bir haberle aşırı sarsıntıya uğrayıp düşünme yeteneğini yitirir gibi olmak.
- Umulmadık, beklenmedik bir olay karşısında şaşkınlığa düşmek, düşünce yeteneğini yitirir gibi olmak.
- "Adamı karşısında görünce beyninden vurulmuşa döndü."
[
Beyninden vurulmuşa dönmek]
"Boy atmak" deyimi ve açıklaması
- Boyu uzamak, gelişmek, boylanmak.
- "Çok çabuk boy attı sizin çocuk; maşallah, delikanlı gibi olmuş."
[
Boy atmak]
"Çakı gibi" deyimi ve açıklaması
- Canlı ve atik, çevik.
- "Çakı gibi delikanlı olmuş."
[
Çakı gibi]
"Çuval gibi" deyimi ve açıklaması
- Kaba ve seyrek, bol ve ütüsüz.
- "Pantolonun çuval gibi olmuş."
[
Çuval gibi]
"Evdeki hesap çarşıya uymamak" deyimi ve açıklaması
- Önceden tasarlanan, düşünülen bir iş umulduğu gibi gitmemek, başka bir yönde gelişmek.
- "O kadar uğraştık ama evdeki hesap çarşıya uymadı, bu paraya istediğimiz gibi bir ev bulamadık."
[
Evdeki hesap çarşıya uymamak]
"İnce eleyip sık dokumak" deyimi ve açıklaması
- Titizlik göstermek, bir şeyi en ince ayrıntılarına kadar araştırmak, gözden geçirmek.
- "O kadar da ince eleyip sık dokunacak bir iş değil, kaygılanma."
[
İnce eleyip sık dokumak]
"Sıkı durmak" deyimi ve açıklaması
- Güçlü, dayanıklı olmak; güçlü görünerek dikkatli bulunmak.
- "Sıkı dur, şut çekeceğim."
[
Sıkı durmak]