"Sepet havası çalmak" deyiminin anlamı nedir?
- Birini işten çıkarmak, yol vermek, yanından uzaklaştırmak.
- "Demek bize de sepet havası çalacakmış, görürüz bakalım!"
Sepet havası çalmak deyimine benzer deyimler
"Afaroz etmek" deyimi ve açıklaması
- Yakını olmaktan çıkarmak, ilgiyi kesip uzaklaştırmak.
[
Afaroz etmek]
"Afyonu patlamak" deyimi ve açıklaması
- Kendi keyfine dalmış olan birini, sinirlendirici davranışlarla çileden çıkarmak
[
Afyonu patlamak]
"Ağzının payını vermek" deyimi ve açıklaması
- Sert söz ve davranışlarla karşılık vererek bir kimseyi yaptığına pişman etmek.
- "Demek öyle, ben de senin ağzının payını vermezsem bana da Hasan demesinler!"
[
Ağzının payını vermek]
"Akıl öğretmek (vermek)" deyimi ve açıklaması
- Herhangi bir konuda yol gösterip tavsiyede bulunmak, bilgi vermek.
- "Sana akıl verecek bir adam da mı bulamadın?"
[
Akıl öğretmek (vermek)]
"Al aşağı etmek" deyimi ve açıklaması
- Birini bulunduğu yerden, mevkiden indirmek.
- "Ya, gördün mü, demek ki el oğlu adamı al aşağı ediyormuş bir çırpıda!"
[
Al aşağı etmek]
"Allah adamı" deyimi ve açıklaması
- Hile, kötü bilmeyen; hak yol üzerinde olan, Allah`a ibadette kus dini bütün kimse.
- "Allah adamı olmalısın dünya da, hem de ahrette iyilik görebilesin."
[
Allah adamı]
"Anca beraber, kanca beraber" deyimi ve açıklaması
- Birbirimizden ayrılmayacağız, işler iyi de gitse, kötü de gitse hep birlikte yapacağız, beraberliği bozmayacağız.
- "Bu toprağı yalnız ben mi atacağım, hayır arkadaşlar; haydi anca beraber, kanca beraber."
[
Anca beraber, kanca beraber]
"Arada çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Öteki işler arasında bir işi de yapıvermek.
- Yapılmakta olan işler arasından işi de yapıvermek.
[
Arada çıkarmak]
"Avanta vermek" deyimi ve açıklaması
- Herhangi bir işten, işin olmasını sağlayana yüzde vermek.
[
Avanta vermek]
"Ayağını kaydırmak (Ayağının altına karpuz kabuğu koymak)" deyimi ve açıklaması
- Bir yolunu bularak birini bulunduğu işten, mevkiden uzaklaştırmak.
- "Adamcağızın hiç suçu yokken ayağını kaydırdılar, şimdi aç susuz dolaşıyor."
[
Ayağını kaydırmak (Ayağının altına karpuz kabuğu koymak)]
"Yol tutmak" deyimi ve açıklaması
- Yaşayışını inandığı, doğru bildiği bir düzende sürdürmek.
- "Sen de kendine özgü bir yol tuttun demek!"
[
Yol tutmak]
"Yüzünü kızartmak" deyimi ve açıklaması
- Birini utandırıp yüzünün kızarmasına yol açmak.
- "Onun utanacağı sözleri söyleyip de yüzünü kızartmadan duramaz mısın sen?"
[
Yüzünü kızartmak]