"Saçı bitmedik (yetim)" deyiminin anlamı nedir?
	- Doğalı çok olmamış, henüz yeni doğmuş çocuk (yetim).
- "Bu parada, saçı bitmedik yetimlerin de hakkı vardır."
Saçı bitmedik (yetim) deyimine benzer deyimler
	
	"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
	- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
	[
Aklı başından gitmek]
	
	"Allah bilir" deyimi ve açıklaması
	- Belli değil, Cenab-ı Hak`tan başka kimse bilmez.
- "Allah bilir bu sırrın iç yüzünü."
- Bana öyle geliyor ki.
- "Allah bilir esrar da alıyordur bu çocuk."
	[
Allah bilir]
	
	"Anca beraber, kanca beraber" deyimi ve açıklaması
	- Birbirimizden ayrılmayacağız, işler iyi de gitse, kötü de gitse hep birlikte yapacağız, beraberliği bozmayacağız.
- "Bu toprağı yalnız ben mi atacağım, hayır arkadaşlar; haydi anca beraber, kanca beraber."
	[
Anca beraber, kanca beraber]
	
	"Ayranım budur, yarısı sudur" deyimi ve açıklaması
	- Size güzel bir şey sunamıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
- Bu işi yarım yamalak yapıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
	[
Ayranım budur, yarısı sudur]
	
	
	"Babana rahmet" deyimi ve açıklaması
	- Yaptığın iş, söylediğin söz çok yerinde. Ben de öyle düşünüyordum.
- "Yaptığın iş, söylediğin söz çok yerinde; Allah senden razı olsun" anlamında hoşnutluk, memnunluk bildirmek için kullanılır.
	[
Babana rahmet]
	
	"Beş aşağı beş yukarı" deyimi ve açıklaması
	- Çok az fark olarak, kararlaştırılmak istenen sayıdan, ölçüden bir miktar az veya çok olarak.
- "Beş aşağı beş yukarı bir kg. çeker bu tavuk."
	[
Beş aşağı beş yukarı]
	
	"Bir deri bir kemik kalmak" deyimi ve açıklaması
	- Çok zayıflamak, kilo kaybına uğramak.
- "Zavallı çocuk, bu illete yakalanalı beri bir deri bir kemik kaldı."
	[
Bir deri bir kemik kalmak]
	
	"Boğazı kurumak" deyimi ve açıklaması
	- Çok susamak, çok konuşmaktan ve bağırmaktan ötürü sesi çıkmaz olmak.
- "Boğazım kurudu, bir şeyler içelim de öyle gidelim."
	[
Boğazı kurumak]
	
	"Burnu Kaf dağında (olmak)" deyimi ve açıklaması
	- Çok fazla kibirli, herkese yukarıdan bakar (olmak).
- "İyi ki bir araba aldı, burnu Kaf dağında bir adam olup çıktı."
- Çok kibirli, herkese çok yukarıdan bakar (olmak).
- "Burnu büyümek.
- ",
- "Burnu havada."
	[
Burnu Kaf dağında (olmak)]
	
	
	"Çuhasını giymedikse kenarını kuşandık" deyimi ve açıklaması
	- O güzel şeyin yabancısı değilim. Benzerlerini ben de kullandım.
- Bu konuda benim de kendi çapımda bilgim, tecrübem vardır.
	[
Çuhasını giymedikse kenarını kuşandık]
	
	"Süt kuzusu" deyimi ve açıklaması
	- Henüz meme emen kuzu.
- Çok küçük bebek, yavru, korunması gereken küçük çocuk.
- Çok nazlı, el bebek gül bebek büyütülmüş kimse.
- "Daha süt kuzusu o, nasıl kıyılıp da vurulur ona?"
	[
Süt kuzusu]
	
	"Yağ tulumu" deyimi ve açıklaması
	- Çok şişman, çok yağlı.
- "Birkaç ay sonra yağ tulumu olacak, şuna birisi söylese de çok yemese."
	[
Yağ tulumu]