"Rota değiştirmek" deyiminin anlamı nedir?
- Takip edilen yoldan ayrılmak.
- Tutumunu, tavrını değiştirmek, izlediği yoldan kopmak.
- "Hava muhalefeti sebebiyle uçak rota değiştirmek zorunda kaldı."
Rota değiştirmek deyimine benzer deyimler
"Ardına (arkasına) düşmek (Bir kişinin, bir işin)" deyimi ve açıklaması
- Bir kişinin (her iki anlamıyla) gittiği yoldan gitmek.
- Bir işi sona erdirmek için aralıksız çalışmak.
[
Ardına (arkasına) düşmek (Bir kişinin, bir işin)]
"Ayağının tozuyla" deyimi ve açıklaması
- Henüz dinlenmeden, yoldan gelir gelmez.
- "Adamı ayağının tozuyla kodese tıktılar."
[
Ayağının tozuyla]
"Baştan çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Ayartmak, doğru yoldan saptırmak, kötü yola sürüklemek.
[
Baştan çıkarmak]
"Bin kalıba girmek" deyimi ve açıklaması
- Birbirine benzemeyen birçok iş, düşünce değiştirmek.
[
Bin kalıba girmek]
"Bir dalda durmamak" deyimi ve açıklaması
- Sık sık düşünce, iş ya da tutum değiştirmek.
- "Bir dalda dursaydı başına bu iş gelmeyecekti."
[
Bir dalda durmamak]
"Çığırından çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Yoldan sapmak, doğru ve uygun gidişten ayrılmak, artık düzelemez hâle gelmek.
- "İşler çığırından çıkmadan önlem almalıyız."
[
Çığırından çıkmak]
"Daldan dala konmak" deyimi ve açıklaması
- Çok sık, düşünce ya da konu değiştirmek.
- "Daldan dala konmayı bırak da bir işe sarıl artık."
[
Daldan dala konmak]
"Dama taşı gibi oynatmak" deyimi ve açıklaması
- Görevlilerin sık sık yerlerini, görevlerini değiştirmek.
[
Dama taşı gibi oynatmak]
"Hava almak" deyimi ve açıklaması
- Temiz havalı bir yere çıkarak dolaşmak, dinlenmek, ciğerlere temiz hava çekmek.
- Eline bir şey geçmemek, umduğunu bulamamak.
- İçine hava girmek.
- "Haydi, kıra çıkıp da biraz hava alalım."
[
Hava almak]
"Şeytana uymak" deyimi ve açıklaması
- Dinin emirleri dışına çıkmak, haram olan işlere bulaşmak, doğru yoldan ayrılmak.
- "Şeytana uyup da tekrar kumara başlayacak diye korkuyorum."
[
Şeytana uymak]
"Yoldan çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Bir taşıt bir sebeple yolundan ayrılmak, gitmez olmak.
- Kötü yola sapmak, doğru yoldan ayrılmak, azgınlığa düşmek.
- "Komşunun çocuğu iyice yoldan çıkmış, ne yaptığını bilmiyor."
[
Yoldan çıkmak]
"Yolunu sapıtmak" deyimi ve açıklaması
- Kötü yola düşmek, doğru yoldan ayrılmak.
- "Yolunu sapıtmış şu adamı Allah` tan başka kim doğru yola getirebilir?"
[
Yolunu sapıtmak]