"Rahat durmamak" deyiminin anlamı nedir?
- Yaramazlık etmek, kımıldayıp durmak.
- "Rahat durmadın, beni zor durumda bıraktın."
Rahat durmamak deyimine benzer deyimler
"Ağır oturmak" deyimi ve açıklaması
- Yaramazlık yapmadan uslu uslu durmak.
[
Ağır oturmak]
"Ağzını bıçak açmamak" deyimi ve açıklaması
- Üzüntüsünden söz söyleyecek durumda olmamak.
- Kırgınlıktan, üzüntüden ya da herhangi bir sebepten ötürü söz söyleyecek durumda olmamak.
- "Boşuna uğraşma, evin yanışına öyle üzülmüş ki ağzını bıçak açmıyor."
[
Ağzını bıçak açmamak]
"Aklı başında olmamak" deyimi ve açıklaması
- İyi düşünebilir durumda olmamak.
- Bayılmak, kendisinden geçmek.
- "Artık aklı başında olmamak onun işine geliyor sanki, böylece sorumluluktan kurtulacak, rahat edecek."
[
Aklı başında olmamak]
"Alnını karışlamak" deyimi ve açıklaması
- Bir işin çok güç olduğunu, yapılamayacak kadar zor olduğunu anlatır.
- Küçümseyerek meydan okumak, tehdit etmek.
- "Beni polise bildirenin alnını karışlarım."
[
Alnını karışlamak]
"Amana gelmek" deyimi ve açıklaması
- Önce direnirken zor karşısında baş eğmek.
- "Aman dilemek."
- Teslim olmak, önce direnirken zor karşısında boyun eğmek.
- "Nihayet düşman amana geldi."
[
Amana gelmek]
"Arkadan vurmak" deyimi ve açıklaması
- Kendisine inanan, güvenen bir kimseye gizlice kötülük etmek.
- "Onun beni arkamdan vuracağı hiç aklıma gelmezdi."
[
Arkadan vurmak]
"Arkasını sıvamak" deyimi ve açıklaması
- İltifat etmek, okşamak, övmek, birisini bu yolları kullanarak bir işe sevk etmek.
- "Arkasını sıvayarak yaptırıyorum her işi bu çocuğa."
[
Arkasını sıvamak]
"Babanın canı için" deyimi ve açıklaması
- Ölmüş olan babanın ruhunu şad etmek için (bana şu iyiliği yap).
- Birinden bir iyilik yapılması istenirken
- "bu iyiliği, ölmüş olan babanın ruhunu hoşnut etmek için yap" anlamında söylenir.
[
Babanın canı için]
"Balık istifi" deyimi ve açıklaması
- Çok sıkışık bir durumda.
- "Otobüs, balık istifi gibi yerleşmiş insanları zor taşıyordu."
[
Balık istifi]
"Başı darda kalmak (başı dara düşmek)" deyimi ve açıklaması
- Çok sıkıntılı, çaresiz bir durumda olmak; parasızlıktan dolayı güç bir durumda kalmak.
- "Başı darda kalan insanlara yardım etmek insanlık borcudur."
[
Başı darda kalmak (başı dara düşmek)]
"Başına dolamak" deyimi ve açıklaması
- İçinden çıkılması zor bir işi birine musallat etmek.
- "Bu işi benim başıma dolayanlar, dilerim hiçbir zaman onmazlar!"
[
Başına dolamak]
"Canına okumak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimseye büyük bir zarar vermek, kötülük etmek.
- İyi bir şeyi kötü hâle getirmek, heder etmek, harcamak.
- "Yeni aldığım oyuncağın canına okudu bir günde."
[
Canına okumak]