"Ağzını kapamak" deyiminin anlamı nedir?
	- Susmak.
 - Çıkarının elden gideceğini düşünerek birinin konuşmasını önlemek.
 - "Ağzını kapatamazsak konuşup bizi elâleme rezil edecek."
 
	
	
	
	Ağzını kapamak deyimine benzer deyimler
	
	"Ağır ol" deyimi ve açıklaması
	- Soğukkanlılığını yitirme, sabırlı davran, ağırbaşlığı elden bırakma.
 
	[
Ağır ol]
	
	"Ağıt yakmak" deyimi ve açıklaması
	- Sevilen birinin ölümü ya da toplumca uğranılan bir acı dolayısıyla ağıt özelliği taşıyan bir şiir yazmak ya da böyle olaylarla ilgili olarak ağıt söylemek.
 
	[
Ağıt yakmak]
	
	"Ağzı kulağına yakın" deyimi ve açıklaması
	- Konuşmasını bilen, dinlediklerine başkalarına eksiksiz anlatabilen.
 
	[
Ağzı kulağına yakın]
	
	"Ağzına ağız vermek" deyimi ve açıklaması
	- Birinin eğilimini desteklemek.
 
	[
Ağzına ağız vermek]
	
	
	"Ağzına bir ip ölçmek" deyimi ve açıklaması
	
	[
Ağzına bir ip ölçmek]
	
	"Ağzına taş almak" deyimi ve açıklaması
	
	[
Ağzına taş almak]
	
	"Ağzından yel alsın" deyimi ve açıklaması
	- Olumsuz, kötü şeylerden bahsedenlere karşı
 - "ağzını hayra aç" anlamında söylenir.
 - "Bugün kötü şeyler mi bekliyorsun? Ağzından yel alsın, o ne biçim beklenti?"
 
	[
Ağzından yel alsın]
	
	"Ağzını açıp gözünü yummak" deyimi ve açıklaması
	- Öfke ile ağzına gelen bütün ağır sözleri söylemek.
 - Kızgınlık ile sonunu düşünmeden ağzına gelen kötü sözleri söylemek, karşısındakine hakaret etmek.
 - "Eve geç gelen kızına ağzını açıp gözünü yumdu."
 
	[
Ağzını açıp gözünü yummak]
	
	"Baş yemek deyimi  ve anlamı" deyimi ve açıklaması
	- Sofrada en önemli yemek.
 - Birinin ölümüne sebep olmak.
 - Birinin herhangi bir işte güç durumda kalmasına yol açmak.
 - "Adamın başını sebepsiz yere yediler, şimdi çoluk çocuk aç kalacak."
 
	[
Baş yemek deyimi  ve anlamı]
	
	
	"Davul çalmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir şeyi herkesin duyabileceği biçimde ortalığa yaymak.
 - "Davul çalıp bizi elâleme rezil etti."
 
	[
Davul çalmak]
	
	"Ekmeğine yağ sürmek" deyimi ve açıklaması
	- Birinin yararına göre eylemde bulunmak, istemese de birinin işine yarayacak biçimde hareket etmek.
 - "O işi bana vermemekle yabancıların ekmeğine yağ sürdün sen."
 
	[
Ekmeğine yağ sürmek]
	
	"Lafı (sözü) ağzına tıkamak" deyimi ve açıklaması
	- Birinin sözünü bitirmesine fırsat vermemek, onu susmak zorunda bırakmak, konuşmasını önlemek.
 - "Ağzını açar açmaz lafı ağzına tıkadılar adamcağızın."
 
	[
Lafı (sözü) ağzına tıkamak]