"Pestil gibi olmak" deyiminin anlamı nedir?
- Çok yorulmuş olmak; kımıldayamayacak kadar bitkin, güçsüz düşmek.
Pestil gibi olmak deyimine benzer deyimler
"Akla karayı seçmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işi başarmak uğrunda çok yorulmak, sonuca kadar çok zahmet çekmek.
- "Seni buluncaya kadar akla karayı seçtim."
[
Akla karayı seçmek]
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Alnının damarı çatlamak" deyimi ve açıklaması
- Başarmak için çok sıkıntı çekmek, çok çaba sarf edip emek vermek.
- "O yolu açıncaya kadar benim alnımın damarı çatladı, sen ne halt etmeye bozuyorsun?"
[
Alnının damarı çatlamak]
"Anası ağlamak" deyimi ve açıklaması
- Çok eziyet çekmek, sıkıntıya katlanmak, bitkin duruma düşmek.
- "Onu buraya getirinceye kadar anam ağladı."
[
Anası ağlamak]
"Az çok" deyimi ve açıklaması
- Bir parça, o kadar çok olmayan, oldukça.
- "Az buçuk."
- Ne az ne çok, oldukça.
[
Az çok]
"Burnu Kaf dağında (olmak)" deyimi ve açıklaması
- Çok fazla kibirli, herkese yukarıdan bakar (olmak).
- "İyi ki bir araba aldı, burnu Kaf dağında bir adam olup çıktı."
- Çok kibirli, herkese çok yukarıdan bakar (olmak).
- "Burnu büyümek.
- ",
- "Burnu havada."
[
Burnu Kaf dağında (olmak)]
"Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)" deyimi ve açıklaması
- Çok özler, çok arar, çok ister olmak.
[
Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)]
"Canı çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Ölmek.
- Çok yorulmak.
- Çok yıpranmak.
- "Onu razı edinceye kadar canım çıktı."
[
Canı çıkmak]
"Çalımından geçilmemek" deyimi ve açıklaması
- Kurumundan büyüklenmesinden, yanına yaklaşamaz olmak.
- Çok kibirli, kurumlu olmak; büyüklük taslamak, gösteriş yapmak.
- "Adamın çalımından geçilmiyor, ona laf anlatmak çok zor."
[
Çalımından geçilmemek]
"Mezar kaçkını" deyimi ve açıklaması
- Çok zayıf, bitkin, güçsüz düşmüş kişi.
[
Mezar kaçkını]
"Şeytanın yattığı yeri bilmek" deyimi ve açıklaması
- Çok kurnaz ve açıkgöz olmak; bilinmesi, hatırlanması güç şeyleri bilmek; pek çok şeyden haberdar olmak.
- "O ne tilkidir bilemezsin, şeytanın yattığı yeri bile bilir."
[
Şeytanın yattığı yeri bilmek]
"Tıka basa yemek" deyimi ve açıklaması
- Haddinden fazla yemek, çok yemek, mideyi rahatsız edecek kadar çok yemek.
- "Doymaz çocuk, tıka basa doldurdu karnını."
[
Tıka basa yemek]