"Ağzını aramak" deyiminin anlamı nedir?
- Karşısındakini kurnazca konuşturarak ağzından söz almak, istediğini öğrenmek.
- "Şunun ağzını ara da bahçeyi satıp satmayacağını öğren."
Ağzını aramak deyimine benzer deyimler
"Acısını çıkarmak" deyimi ve açıklaması
- Gördüğü maddi ya da manevi zararı karşılayacak bir iş yapmak.
- Öç almak.
[
Acısını çıkarmak]
"Ağzını bıçak açmamak" deyimi ve açıklaması
- Üzüntüsünden söz söyleyecek durumda olmamak.
- Kırgınlıktan, üzüntüden ya da herhangi bir sebepten ötürü söz söyleyecek durumda olmamak.
- "Boşuna uğraşma, evin yanışına öyle üzülmüş ki ağzını bıçak açmıyor."
[
Ağzını bıçak açmamak]
"Balgam atmak" deyimi ve açıklaması
- Bir iş ya da konu üzerinde kuşku uyandıracak söz söylemek.
- "Lütfen sus, ortaya bir balgam atıp da insanı huzursuz etme."
[
Balgam atmak]
"Baltayı taşa vurmak" deyimi ve açıklaması
- Farkında olmayarak karşısındakine dokunacak söz söylemek.
- Bilmeyerek karşısındakini kıracak söz söylemek, pot kırmak.
- "Baltayı taşa vurunca öyle utandı ki sormayın gitsin."
[
Baltayı taşa vurmak]
"Burnundan kıl aldırmamak" deyimi ve açıklaması
- Oldukça huysuz olmak, kendisine hiç söz söyletmemek, kendisinin eleştirilmesine fırsat tanımamak, en küçük yergiye tahammül göstermemek.
- "Amma da burnundan kıl aldırmaz bir adammışsın; söylesene, nasıl konuşacağız seninle?"
- Davranışlarına karşı hiç söz söyletmemek, en küçük bir eleştiriye ya da itiraza sinirlenip köpürecek kadar huysuz olmak.
[
Burnundan kıl aldırmamak]
"Çam devirmek" deyimi ve açıklaması
- Farkında olmadan karşısındakini kıracak ya da kötü bir sonuca yol açacak söz söylemek, davranışta bulunmak.
- "Onun da çam devirmede üstüne yok hani."
[
Çam devirmek]
"Gün almak" deyimi ve açıklaması
- Bir iş yapmak için ilgili kişiden gün ayırmasını; belirli bir tarih tespit etmesini istemek, randevu almak.
- Yaşını bitirip daha sonraki yılın bir ya da birkaç gününü almak.
- "Doktordan gün almayı unutmamışsındır umarım."
[
Gün almak]
"Kundak sokmak" deyimi ve açıklaması
- Yangın çıkarmak için bir yere tutuşmuş yağlı bez parçası koymak.
- Ara bozacak bir söz ya da davranışta bulunmak.
[
Kundak sokmak]
"Söz almak" deyimi ve açıklaması
- Konuşmaya başlamak için toplantı başkanından izin almak, öyle konuşmaya başlamak.
- Birinin bir iş yapacağını kesin olarak bildirmesini sağlamak.
- Erkek tarafı, istenilen kızın verileceğine dair ailesinden olumlu cevap almak.
- "Toplantıda ilk olarak Ayşe söz almak istedi."
[
Söz almak]
"Tatlı sert" deyimi ve açıklaması
- Kırmamakla birlikte yumuşak da olmayan söz ya da davranış.
[
Tatlı sert]
"Tüy dikmek" deyimi ve açıklaması
- Kötü bir işi, ortaya konan bir söz ya da davranışla daha da kötüleştirmek.
[
Tüy dikmek]
"Üçe beşe bakmamak" deyimi ve açıklaması
- Alışverişte fiyat konusunda küçük farkları önemsememek, almak ya da satmak konusunda cimri davranmamak.
- "İstediğini üçe beşe bakma, mutlaka al."
[
Üçe beşe bakmamak]