"Pergelleri açmak" deyiminin anlamı nedir?
- Uzun adımlarla yürümeye başlamak.
- "Pek vaktimiz yok, pergelleri açın da geç kalmayalım."
Pergelleri açmak deyimine benzer deyimler
"Ağıt yakmak" deyimi ve açıklaması
- Sevilen birinin ölümü ya da toplumca uğranılan bir acı dolayısıyla ağıt özelliği taşıyan bir şiir yazmak ya da böyle olaylarla ilgili olarak ağıt söylemek.
[
Ağıt yakmak]
"Ağzıyla kuş tutsa…" deyimi ve açıklaması
- "Ne kadar çaba gösterse, ne yapsa da" anlamında kullanılır.
- "Ağzıyla kuş da tutsa, artık bu eve adım atamaz."
[
Ağzıyla kuş tutsa…]
"Allahı var" deyimi ve açıklaması
- Kendisi burada yok ama Tanrı tanıktır: Çalışkan, dürüst bir kişidir (ya da haklıdır).
[
Allahı var]
"Arkası (sırtı) pek" deyimi ve açıklaması
- Soğuktan muhafaza edecek biçimde giyinmiş, iyi giyinmiş olan.
- Güçlü bir kimseye ya da yere güvenen.
- "Ona göre hava hoş, çünkü karnı tok, sırtı pek nasıl olsa!"
[
Arkası (sırtı) pek]
"Aş deliye kalmak" deyimi ve açıklaması
- Yararlanılacak şeyde kendisine ortak ya da rakip olacak kimseler ortadan çekilmek.
- Yararlanılacak şeyde kendisine ortak ya da rakip olacak kimseler ortadan çekilmek.
[
Aş deliye kalmak]
"Ata nal çakıldığını görmüş, kurbağa ayaklarını uzatmış" deyimi ve açıklaması
- Yetenekli, değerli kimselerim hakkı olan şeyleri, buna yaraşık olmayan da istiyor" anlamın da istiyor" anlamında söylenir.
[
Ata nal çakıldığını görmüş, kurbağa ayaklarını uzatmış]
"Ay aydın, hesabı belli" deyimi ve açıklaması
- Hiç karışık, anlaşılmayacak yönü yok, hesap, ay aydınlığı kadar ( ya da gökte görülen ayın kaçı olduğu kadar) ortada, açık.
[
Ay aydın, hesabı belli]
"Çam devirmek" deyimi ve açıklaması
- Farkında olmadan karşısındakini kıracak ya da kötü bir sonuca yol açacak söz söylemek, davranışta bulunmak.
- "Onun da çam devirmede üstüne yok hani."
[
Çam devirmek]
"Makaraları koyvermek" deyimi ve açıklaması
- Kendini tutamayıp kahkahayla gülmeye başlamak, uzun uzun gülmek.
- "Yüzükoyun çamura düşen arkadaşını görünce makaraları koy verdi."
[
Makaraları koyvermek]
"Tabanları kaldırmak" deyimi ve açıklaması
- Çok hızlı yürümeye ya da çok hızlı koşarak kaçmaya başlamak.
- "Polislerin geldiğini görünce tabanları kaldırdı."
[
Tabanları kaldırmak]
"Uzun boylu" deyimi ve açıklaması
- Boyu uzun olan.
- Uzun süre.
- Derinlemesine, ayrıntılarıyla.
- "Meselenin üzerinde öyle uzun boylu durmadık."
[
Uzun boylu]
"Uzun hikâye" deyimi ve açıklaması
- Pek çok ayrıntıları bulanan, anlatması uzun sürecek, anlatılmadan da anlaşılamayacak olan olay ya da konu.
[
Uzun hikâye]