"Pasaportunu vermek" deyiminin anlamı nedir?
- Kovmak, işten atmak.
- "Patron üç işçinin pasaportunu eline verdi."
Pasaportunu vermek deyimine benzer deyimler
"Ağırdan almak" deyimi ve açıklaması
- Gizli bir amaçla bir işten yavaş davranmak, işi savsaklamak, yapmaya gönülsüz davranmak, işi yapmak için isteksizce davranma ve gereken sürede bitirmemek.
[
Ağırdan almak]
"Ağzına tat bulaşmak" deyimi ve açıklaması
- Yaptığı işten yararlandığı için hep aynı işi yapıp aynı sonucu elde etmek istemek.
[
Ağzına tat bulaşmak]
"Alnının akıyla" deyimi ve açıklaması
- Küçümsenecek, ayıplanacak bir duruma düşmeden; tertemiz, şerefiyle, başarılı olarak.
- "Allah`ın izniyle bu işten alnımın akıyla çıkacağım."
[
Alnının akıyla]
"Aptesini vermek (Birinin)" deyimi ve açıklaması
- Yaptığı kötü işten dolayı ona çok ağır sözler söylemek.
[
Aptesini vermek (Birinin)]
"Arpa ektim, darı çıktı" deyimi ve açıklaması
- Başladığım iş, ters sonuç verdi.
[
Arpa ektim, darı çıktı]
"Ateş açmak" deyimi ve açıklaması
- Birçok kişi birden, karşılarındakilere ateşli silahlarla mermi atmak.
[
Ateş açmak]
"Başa (başına) kakmak" deyimi ve açıklaması
- Yapılan iyiliği yüzüne vurarak birisini üzmek, incitmek.
- "Üç kuruş verdi, üç gün geçmeden başına kaktı."
[
Başa (başına) kakmak]
"Hangi taşı kaldırsan altından çıkar" deyimi ve açıklaması
- Hemen her işte parmağı vardır.
- Her işten anlar, her işe karışır ya da her işten anladığı izlenimi verir.
[
Hangi taşı kaldırsan altından çıkar]
"Kapı dışarı etmek" deyimi ve açıklaması
- Kovmak, dışarı atmak.
- "Ben de bu evin insanıyım, beni kapı dışarı edemezsiniz!"
[
Kapı dışarı etmek]
"Paçayı kurtarmak" deyimi ve açıklaması
- Bir ilişkiden veya önce girişip sonra pişman olduğu bir işten yakasını sıyırmak.
- "Çok şükür şu belâlı işten paçayı kurtardık."
[
Paçayı kurtarmak]
"Tezkeresini eline vermek" deyimi ve açıklaması
- Kovmak, işten atmak, işine son vermek.
[
Tezkeresini eline vermek]
"Yakayı kurtarmak" deyimi ve açıklaması
- Umulmazken bir işten ya da kimseden kurtulmak, kaçmak.
- "Bu pis işten yakayı nasıl kurtardık hâlâ anlayabilmiş değilim."
[
Yakayı kurtarmak]