"Ömür adam" deyiminin anlamı nedir?
- Beğenilen, çok hoşa giden, değişik düşünceleri olan adam.
Ömür adam deyimine benzer deyimler
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Altın babası" deyimi ve açıklaması
- Çok zengin, parası çok olan kimse.
- "Adam altın babası, her istediğini kolayca yaptırıyor."
[
Altın babası]
"Anasının gözü" deyimi ve açıklaması
- Hileci, kurnaz, çok açık göz, çıkarcı, hin oğlu hin.
- "Adam anasının gözü, iki dakikada bitiriverdi işi."
- Çok kurnaz, dalavereci, çıkarcı, hileci, düzenci.
[
Anasının gözü]
"Anasının nikâhını istemek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeye değerinden çok para istemek, olmayacak bir istekte bulunmak.
- "Senin istekli olduğunu duydu adam, şimdi gidersen anasının nikâhını isteyecek o eve."
- Satacağı nesne için değerinin çok üstünde para istemek.
[
Anasının nikâhını istemek]
"Ayaklı kütüphane" deyimi ve açıklaması
- Çok şey okumuş, her sorulana cevap veren, çok şey bilen, okudukları aklında kalmış kimse.
- "Adam ayaklı kütüphaneydi sanki!"
[
Ayaklı kütüphane]
"Burnu Kaf dağında (olmak)" deyimi ve açıklaması
- Çok fazla kibirli, herkese yukarıdan bakar (olmak).
- "İyi ki bir araba aldı, burnu Kaf dağında bir adam olup çıktı."
- Çok kibirli, herkese çok yukarıdan bakar (olmak).
- "Burnu büyümek.
- ",
- "Burnu havada."
[
Burnu Kaf dağında (olmak)]
"Burnundan solumak" deyimi ve açıklaması
- İşi başından aşkın olduğu için gözü hiçbir şey görmemek, çok öfkelenmiş olmak.
- "Adam burnundan soluyor, sakın üstüne gitme, yoksa konuştuğuna pişman olursun."
- Çok öfkelenip sinirlenmiş olmak.
[
Burnundan solumak]
"Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)" deyimi ve açıklaması
- Çok özler, çok arar, çok ister olmak.
[
Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)]
"Buz üstüne yazı yazmak" deyimi ve açıklaması
- Birine etkisi olmayan sözler söylemek.
- Etkisi ve süresi çok kısa olan bir iş yapmak.
- "Evet çocuklar, beni buz üstüne yazı yazan bir adam konumuna getirmeyin!"
[
Buz üstüne yazı yazmak]
"Çifte kavrulmuş" deyimi ve açıklaması
- İçindeki bademi kavrulmuş olan badem şekeri.
- Ufak kesilmiş, sert bir çeşit lokum.
- Çok pişkin.
- Çok çile çekmiş.
[
Çifte kavrulmuş]
"İncir çekirdeğini doldurmaz" deyimi ve açıklaması
- Çok az veya pek önemsiz.
- "Ne akılsız adam bunlar, kavga etmelerine sebep olan mesele incir çekirdeğini doldurmaz bile, ayırın şunları."
[
İncir çekirdeğini doldurmaz]
"Özü sözü bir" deyimi ve açıklaması
- Düşünceleri, söyledikleri ve yaptıkları bir olan, ne düşünüyorsa onu söyleyen, içi dışı bir olan kimse.
- "Özü sözü bir olan insanlara rastlamak gittikçe zorlaşıyor."
[
Özü sözü bir]