"Öbür (öteki) dünya" deyiminin anlamı nedir?
- Ahiret, insanların öldükten sonra gidecekleri ve ebedî olarak kalacakları âlem.
- "Öteki dünyada inşallah yüzümüz güler."
Öbür (öteki) dünya deyimine benzer deyimler
"Açık seçik" deyimi ve açıklaması
- Çok açık ve belirli olarak.
[
Açık seçik]
"Ağır aksak" deyimi ve açıklaması
- Pek yavaş olarak ve düzgün olmayarak.
[
Ağır aksak]
"Ağzını havaya (poyraza) açmak" deyimi ve açıklaması
- Elindeki fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere bir şeyler elde etmeyi ummak.
- Umduğunu elde edememek, fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere beklemek.
- "Evi o zaman alacaktın, artık geçti, bundan sonra ağzını havaya aç."
[
Ağzını havaya (poyraza) açmak]
"Ağzının içine bakmak" deyimi ve açıklaması
- Birinin söylediklerini zevkle ve dikkatle dinlemek, bu sözlere uymak.
- Konuşan bir kimseyi seve seve ve dikkatlice dinlemek.
- "Konuşması onları öyle sarmıştı ki ağzının içine bakıyorlardı."
[
Ağzının içine bakmak]
"Ahret kardeşi" deyimi ve açıklaması
- İnanç ve ibadette birbirlerinden ayrılmayan ve bu kardeşliği ahirette de sürdüreceklerini düşünen kadınlar.
- Dünya ve ahiret işlerinde birbirlerinden ayrılmayan kimseler; kan bağı olmaksızın manevî olarak kurulan kardeşlik.
[
Ahret kardeşi]
"Ahrette on parmağı yakasında olmak" deyimi ve açıklaması
- Ödevini yapamadığından kendisine karşı sorumlu olan kimseden öbür dünyada hesap sormak.
- Haksızlığa uğrayışını bu dünyada önleyip hakkını alamayanın, öte dünyada (ahirette) kendisine sorumlu olan kimseden davacı olması.
- "Hakkımı vermedin ama ahirette on parmağım yakanda olacaktır."
[
Ahrette on parmağı yakasında olmak]
"Aklına (aklını) takmak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi devamlı olarak düşünmek, bir fikre sürekli olarak zihninde yer vermek ve zihni onunla meşgul etmek.
- "Onu niçin kırdım, aklıma takıldı düşünüp duruyorum."
[
Aklına (aklını) takmak]
"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
- Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
- "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
[
Beyin yıkamak]
"Canlı yayın" deyimi ve açıklaması
- Kişilerin ses ve davranışlarını o anda ve doğrudan doğruya veren radyo ve televizyon yayını.
- "Parti temsilcileri bu akşam televizyonda canlı yayında tartışacaklar."
[
Canlı yayın]
"Eyüp sabrı" deyimi ve açıklaması
- Peygamberlerden Hz. Eyyub` un başına gelen hastalığa sabredip, bundan dolayı şikâyet etmemesi; güçlük ve üzüntülere, hastalığa karşı sabretmesinden hareketle, en ağır ve sürekli üzüntülerden bile yakınmayanın büyük ve uzun sabrını anlatmak için kullanılır.
[
Eyüp sabrı]
"Lafını (sözünü) bilmek" deyimi ve açıklaması
- Tutarlı ve mantıklı konuşmak, sakıncalı olmayan ve birini kırmayan sözler söylemek, saygılı ve yerinde konuşmak.
- "O daima lafını bilir bir insan olmuştur."
[
Lafını (sözünü) bilmek]
"Neden sonra" deyimi ve açıklaması
- Bir süre geçince, her şey olup bittikten sonra, çok zaman sonra.
- "Neden sonra babam da geldi."
[
Neden sonra]