"Ocağına incir dikmek" deyiminin anlamı nedir?
- Birinin evini barkını dağıtmak, düzenini alt üst etmek, yuvasını yıkıp toparlanamaz hâle getirmek.
- "Bende senin ocağına incir dikmezsem dedi ama dediğine pişman oldu."
Ocağına incir dikmek deyimine benzer deyimler
"Ağza tat, boğaza feryat" deyimi ve açıklaması
- Güzel yiyecek, ama az doyurmuyor.
- Beğenilen bir eylem, ama yetmez ki.
[
Ağza tat, boğaza feryat]
"Ağzının payını vermek" deyimi ve açıklaması
- Sert söz ve davranışlarla karşılık vererek bir kimseyi yaptığına pişman etmek.
- "Demek öyle, ben de senin ağzının payını vermezsem bana da Hasan demesinler!"
[
Ağzının payını vermek]
"Altüst etmek (olmak)" deyimi ve açıklaması
- Alt yüzünü üste çevirmek, altını üstüne getirmek.
- Karmakarışık duruma getirmek.
[
Altüst etmek (olmak)]
"Canına okumak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimseye büyük bir zarar vermek, kötülük etmek.
- İyi bir şeyi kötü hâle getirmek, heder etmek, harcamak.
- "Yeni aldığım oyuncağın canına okudu bir günde."
[
Canına okumak]
"Ekmeğine yağ sürmek" deyimi ve açıklaması
- Birinin yararına göre eylemde bulunmak, istemese de birinin işine yarayacak biçimde hareket etmek.
- "O işi bana vermemekle yabancıların ekmeğine yağ sürdün sen."
[
Ekmeğine yağ sürmek]
"Gözünü korkutmak" deyimi ve açıklaması
- Yıldırmak, karşı duramaz hâle getirmek.
- "İlk işi, adamlarıyla kasaba halkının gözünü korkutmak oldu."
[
Gözünü korkutmak]
"Külâhını ters giydirmek" deyimi ve açıklaması
- Çok kurnaz olmak; oyuna getirmek, kendisine iyi davranmayanları bir hile ile yaptıklarına pişman etmek.
[
Külâhını ters giydirmek]
"Tepesinde havan dövmek" deyimi ve açıklaması
- Üst kattakiler gürültü yaparak alt kattakileri rahatsız etmek.
[
Tepesinde havan dövmek]
"Yol açmak" deyimi ve açıklaması
- Yeni bir yol yapmak.
- Herhangi bir sebepten ötürü kapanmış yolu açmak, geçilir duruma getirmek.
- Birinin geçmesi için kenara çekilip geçme önceliği tanımak.
- Bir olayın başlamasına sebep olmak, öncülük etmek.
- "Onun bu çıkışı özgürlük hareketinin başlamasına yol açtı."
[
Yol açmak]
"Yuvasını bozmak" deyimi ve açıklaması
- Ev ve aile düzenini bozmak, dağıtmak, alt üst etmek.
- "Hiç sebepsiz yuvasını bozdu nankör adam."
[
Yuvasını bozmak]
"Yuvasını yıkmak" deyimi ve açıklaması
- Birinin eşinden ayrılmasına yol açmak.
- Bir kimse eşinden ayrılarak aile düzenini bozmak, yok etmek.
- "Zorla kadıncağızın yuvasını yıktılar, lânet olsun onlara."
[
Yuvasını yıkmak]
"Yüreğine (içine) dert olmak" deyimi ve açıklaması
- Birine karşı ya da birinin kendine karşı yaptığı bir davranış sonradan kendisi için acı, üzüntü kaynağı olmak.
- "Ona yemek vermedim ama yüreğime dert oldu."
[
Yüreğine (içine) dert olmak]