"Nefes nefese gelmek" deyiminin anlamı nedir?
- Koşarak, sık sık soluyarak, heyecanlı ve yorulmuş bir şekilde (gelmek).
- "Kapıdan içeri nefes nefese girdi."
Nefes nefese gelmek deyimine benzer deyimler
"Açıl susam açıl" deyimi ve açıklaması
- Bin bir gece masallarının baş kişisi Ali Baba’nın, Kırk Haramiler’in gömülerini saklandıkları mağaraya girmek için söyelediği bir büyülü söz olan bu deyim, bir çıkmaz, bir güçlük karşısında alay yollu kullanılır.
[
Açıl susam açıl]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
- Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
- "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
[
Beyin yıkamak]
"Bir dalda durmamak" deyimi ve açıklaması
- Sık sık düşünce, iş ya da tutum değiştirmek.
- "Bir dalda dursaydı başına bu iş gelmeyecekti."
[
Bir dalda durmamak]
"Çocuk oyuncağı hâline getirmek" deyimi ve açıklaması
- Bir işi sık sık değiştirip verilmesi gereken önemde ele almamak, küçümsenir duruma getirip değerinden düşürmek.
- "Ne biçim adamlarsınız siz, bu güzel işi çocuk oyuncağı hâline getirdiniz!"
[
Çocuk oyuncağı hâline getirmek]
"Düşüp kalkmak" deyimi ve açıklaması
- Yakın arkadaşlık etmek.
- Yasa ve gelenek dışı kadın ve erkekle birlikte yaşamak veya sık sık bir araya gelmek.
- "Seni bu hâle getirenler düşüp kalktığın arkadaşlarındır. Hâlâ anlamadın mı?"
[
Düşüp kalkmak]
"Gözü üzerinde olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeye, bir kimseye sık sık bakarak ne durumda olduğunu kontrol etmek, dolayısıyla kötü bir sonuca meydan vermemeye çalışmak.
- "Gözünüz üzerinde olsun, devamlı izleyin onu."
[
Gözü üzerinde olmak]
"Isıtıp ısıtıp önüne koymak" deyimi ve açıklaması
- Daha önce meydana gelmiş bir olayı ya da bir işi bir düşünceyi yeniden, sık sık tekrarlamak.
[
Isıtıp ısıtıp önüne koymak]
"Saati saatine uymamak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin durumu, huyu sık sık değişir olmak.
- "Ona güvenemem, çünkü saati saatine uymaz."
[
Saati saatine uymamak]
"Soluk soluğa" deyimi ve açıklaması
- Zor nefes alarak; heyecan, telâş, yorgunluk veya bitkinlikle; koşmaktan güçlükle, sık sık soluyarak.
- "Soluk soluğa içeri girdi."
[
Soluk soluğa]
"Yaz boz tahtasına çevirmek" deyimi ve açıklaması
- Bir konuda birbirine uymayan kararlar almak, kararsızlık yüzünden bir konuda sık sık fikir değiştirmek.
[
Yaz boz tahtasına çevirmek]