"Mürüvvetini görmek (anne, baba için)" deyiminin anlamı nedir?
- Özellikle evlâdının evlendiğini, çoluk çocuk sahibi olduğunu görmek.
- Çocuklarının sevinçli günlerini görerek mutluluk duymak.
- "Acaba çocuklarımın mürüvvetini görecek miyim?"
Mürüvvetini görmek (anne, baba için) deyimine benzer deyimler
"Adı sanı belirsiz" deyimi ve açıklaması
- Ne olduğunu, nerede olduğunu bilen yok.
[
Adı sanı belirsiz]
"Ahı tutmak" deyimi ve açıklaması
- Zulme uğramış bir kimsenin bedduası, zulmü yapanı felakete düşürmek.
- Zulüm görenin bedduasının yerini bulup gerçekleşmesi.
- "Ahım bir tutarsa dünyanın kaç bucak olduğunu görecek o."
[
Ahı tutmak]
"Aile planlaması" deyimi ve açıklaması
- Çocuklu ailenin artık çocuk istememesi ve çocuksuz ailenin çocuk edinmek istemesi durumunda uygulanacak yöntemleri düzenleme siyasası.
[
Aile planlaması]
"Alnını karışlamak" deyimi ve açıklaması
- Bir işin çok güç olduğunu, yapılamayacak kadar zor olduğunu anlatır.
- Küçümseyerek meydan okumak, tehdit etmek.
- "Beni polise bildirenin alnını karışlarım."
[
Alnını karışlamak]
"Ayakları yere değmemek" deyimi ve açıklaması
- Oldukça fazla mutluluk duymak.
[
Ayakları yere değmemek]
"Başına buyruk" deyimi ve açıklaması
- Dilediğini izin almaksızın yapan, istediği gibi davranan.
- "Sizin çocuk da amma başına buyruk bir çocuk olmuş."
[
Başına buyruk]
"Baş yemek deyimi ve anlamı" deyimi ve açıklaması
- Sofrada en önemli yemek.
- Birinin ölümüne sebep olmak.
- Birinin herhangi bir işte güç durumda kalmasına yol açmak.
- "Adamın başını sebepsiz yere yediler, şimdi çoluk çocuk aç kalacak."
[
Baş yemek deyimi ve anlamı]
"Canı yanmak" deyimi ve açıklaması
- Fizikî bir acı duymak.
- Bir işte zarar görmek, manevî bir üzüntü duymak.
- "Canını yakmadan ver o elindekini bana!"
[
Canı yanmak]
"Çoluk çocuk elinde kalmak" deyimi ve açıklaması
- Genç, tecrübesiz, çocuk denecek kişilerin yönetimi altında yaşar durumda olmak.
- "Ülke çoluk çocuk elinde mi kalacak? Allah korusun!"
[
Çoluk çocuk elinde kalmak]
"Hayır sahibi" deyimi ve açıklaması
- İyiliksever, yardımsever kimse.
- "Şu yoksullara uzanacak bir hayır sahibi kalmadı mı acaba?"
[
Hayır sahibi]
"Ortada kalmak" deyimi ve açıklaması
- Yersiz yurtsuz kalmak, barınacak yer bulamamak.
- İki şey arasında kalmak.
- (Bir şeyi) kimse üzerine almamak.
- "Belediye evlerini yıkınca çoluk çocuk öylece ortada kaldılar."
[
Ortada kalmak]
"Tepeden bakmak" deyimi ve açıklaması
- Küçümsemek, kendini üstün görmek.
- "İnsanlara tepeden bakmayı bırak artık, aciz bir varlık olduğunu düşün."
[
Tepeden bakmak]