"Muhallebi çocuğu" deyiminin anlamı nedir?
- Nazlı, el bebek gül bebek büyütülmüş, dayanıksız, narin kimse.
- "Senin gibi muhallebi çocuklarıyla iş yapamam ben."
Muhallebi çocuğu deyimine benzer deyimler
"Ağır iş" deyimi ve açıklaması
- Yapılması zor iş, güç iş , zahmetli iş.
[
Ağır iş]
"Akıl kârı olmamak" deyimi ve açıklaması
- Akıllı, dengeli ve ölçülü bir kişinin yapacağı iş olmamak.
- "Akıl kârımı şimdi senin yaptığın bu iş?"
[
Akıl kârı olmamak]
"Babana rahmet" deyimi ve açıklaması
- Yaptığın iş, söylediğin söz çok yerinde. Ben de öyle düşünüyordum.
- "Yaptığın iş, söylediğin söz çok yerinde; Allah senden razı olsun" anlamında hoşnutluk, memnunluk bildirmek için kullanılır.
[
Babana rahmet]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"El ayak çekilmek" deyimi ve açıklaması
- Ortalıkta kimse kalmamak, ıssızlaşıp sessizleşmek.
- "Bu iş ancak el ayak çekildikten sonra yapılır."
[
El ayak çekilmek]
"El basmak" deyimi ve açıklaması
- Yemin etmek, kutsal bir şey üzerine el koyarak ant içmek.
- "Kur`ân`a el basarım ki bu işi ben yapmadım."
[
El basmak]
"Evdeki hesap çarşıya uymamak" deyimi ve açıklaması
- Önceden tasarlanan, düşünülen bir iş umulduğu gibi gitmemek, başka bir yönde gelişmek.
- "O kadar uğraştık ama evdeki hesap çarşıya uymadı, bu paraya istediğimiz gibi bir ev bulamadık."
[
Evdeki hesap çarşıya uymamak]
"Ezbere iş görmek" deyimi ve açıklaması
- İncelemeden, özenmeden, gerekli olan bilgiyi almadan, gelişi güzel iş yapmak.
- "Ben sana ezbere iş görme demedim mi?"
[
Ezbere iş görmek]
"Hanım evlâdı" deyimi ve açıklaması
- Nazlı büyütülmüş, zora gelmeyen, çıtkırıldım kimse.
- "Amma hanım evlâdıymışsın, çekil şuradan ben yaparım."
[
Hanım evlâdı]
"İçinden pazarlıklı" deyimi ve açıklaması
- Sinsi, yapacağı kötülükleri sezdirmeyen.
- "Senin gibi içten pazarlıklı adamlarla iş yapmam ben."
[
İçinden pazarlıklı]
"Kalem oynatmak" deyimi ve açıklaması
- Yazı yazmak.
- Bir yazıyı düzeltmek.
- Bir yazıda değişiklik yapmak.
- "Ben senin gibi kalem oynatmayı beceremiyorum."
[
Kalem oynatmak]
"Süt kuzusu" deyimi ve açıklaması
- Henüz meme emen kuzu.
- Çok küçük bebek, yavru, korunması gereken küçük çocuk.
- Çok nazlı, el bebek gül bebek büyütülmüş kimse.
- "Daha süt kuzusu o, nasıl kıyılıp da vurulur ona?"
[
Süt kuzusu]