"Meydanı boş bulmak" deyiminin anlamı nedir?
- Kendisine mâni olacak kimse bulunmadığı için aşırı davranışlarda bulunmak, bir şeyden çekinmemek.
- "Meydanı boş bulan eşkıyalar ortalığı kasıp kavurmaya başlamışlardı."
Meydanı boş bulmak deyimine benzer deyimler
"Acısı içine çökmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şey için çok derin bir üzüntü duymak, bir şeyin acısını çok içinde duyumsamak.
[
Acısı içine çökmek]
"Açıl susam açıl" deyimi ve açıklaması
- Bin bir gece masallarının baş kişisi Ali Baba’nın, Kırk Haramiler’in gömülerini saklandıkları mağaraya girmek için söyelediği bir büyülü söz olan bu deyim, bir çıkmaz, bir güçlük karşısında alay yollu kullanılır.
[
Açıl susam açıl]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Baş vurmak" deyimi ve açıklaması
- Müracaat etmek, bir işin yapılmasını bir kimse veya kuruluştan istemek.
- Bilgi edinmek üzere bir kaynağa bakmak, bir kimseye danışmak.
- "Vakit geçirmeden ansiklopediye bakalım da öğrenelim."
[
Baş vurmak]
"Boş gezenin boş kalfası" deyimi ve açıklaması
- İşsiz güçsüz, aylak, boş gezip dolaşan kimse.
- "Adam boş gezenin boş kalfası, bir de işsizlikten yakınıyor."
[
Boş gezenin boş kalfası]
"Bunda bir iş var" deyimi ve açıklaması
- "Bir olayın şimdilik bilinmeyen bir yönünün bulunması, anlaşılamayan bir sebebin aranması" durumunu anlatmak için kullanılır.
- "Polis, bunda bir iş var diyerek olayın üzerine tekrar gitti."
[
Bunda bir iş var]
"Canını sıkmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimse, bir şey, bir olay, kendisine sıkıntı, üzüntü vermek, neşesini kaçırmak, keyfini bozmak.
[
Canını sıkmak]
"Çiğlik etmek" deyimi ve açıklaması
- İnsana yakışmayan; olgunluğa, yaşa uygun düşmeyen yersiz ve kaba davranışlarda bulunmak.
- "Bir çiğlik edip de toplantıyı berbat edecek diye ödüm kopuyor."
- Kendisinden iyi bir şey yapması beklenirken ters, yersiz, yakışıksız bir davranışta bulunmak.
[
Çiğlik etmek]
"Kasıp kavurmak" deyimi ve açıklaması
- Bir afet çok zarar vermek, mahvetmek.
- Baskı yaparak, kıyıcı davranışlarda bulunarak bir topluluğu ezmek; zulmetmek, ortalığı korku ve dehşet içinde bırakmak.
- "Eşkıyalar ortalığı kasıp kavurmaya başladılar!"
[
Kasıp kavurmak]
"Mevki sahibi olmak" deyimi ve açıklaması
- Yüksek bir görevde, bir işte önemli bir aşamada bulunmak.
- "Mevki sahibi olmak için yıllarca çalışıp durdu."
[
Mevki sahibi olmak]
"Özrü kabahatinden büyük" deyimi ve açıklaması
- Bir kabahat için özür dilerken daha büyük bir kabahat işleyen kimse için söylenir.
[
Özrü kabahatinden büyük]