"Meydana gelmek" deyiminin anlamı nedir?
- Olmak, oluşmak, vücut bulmak.
- Ortaya çıkmak.
- "Olay akşam üzeri meydana geldi diyorlar."
Meydana gelmek deyimine benzer deyimler
"Araya (aralığa) gitmek" deyimi ve açıklaması
- Heder olmak, işe yaramaz duruma gelmek.
- Karışıklıkta elden çıkmak ya da telef olmak.
[
Araya (aralığa) gitmek]
"Aslı faslı olmamak" deyimi ve açıklaması
- Uydurma olmak, yalan olmak, gerçek olmamak, doğru olmamak, asılsız olmak.
[
Aslı faslı olmamak]
"Baş göstermek" deyimi ve açıklaması
- Ortaya çıkmak, belirmek, vuku bulmak.
- "Milletimiz baş gösteren bu yeni fikri kısa zamanda benimseyecektir."
[
Baş göstermek]
"Beyninden vurulmuşa dönmek" deyimi ve açıklaması
- Çok üzücü bir haberle aşırı sarsıntıya uğrayıp düşünme yeteneğini yitirir gibi olmak.
- Umulmadık, beklenmedik bir olay karşısında şaşkınlığa düşmek, düşünce yeteneğini yitirir gibi olmak.
- "Adamı karşısında görünce beyninden vurulmuşa döndü."
[
Beyninden vurulmuşa dönmek]
"Bir hâl olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi çok yapa yapa usanmak, yorulmak, fenalık gelmek, bezmek.
- Daha önce görülmeyen davranışlar içinde olmak, huyu değişmek.
- Kazaya uğramış olmak.
- "Gecikti, başına bir hâl mi geldi acaba?"
[
Bir hâl olmak]
"Burnunun ucunu görmemek" deyimi ve açıklaması
- İleriyi görememek, meydana geleceği açık olanı görememek.
- Çok sarhoş olmak.
- Çok dikkatsiz ve dalgın olmak.
- "Sen ki burnunun ucunu göremeyen bir adamsın, seninle nasıl iş yapabilirim ben."
[
Burnunun ucunu görmemek]
"Dünyadan elini eteğini çekmek" deyimi ve açıklaması
- Bir kenara çekilip toplum ile ilişkisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmaz olmak, daha çok ibadetle meşgul olmak ve dünya işleriyle ilgilenmez olmak.
- "Bizim komşu her nedense dünyadan elini eteğini çekti, görünmez oldu sanki."
[
Dünyadan elini eteğini çekmek]
"Foyası meydana çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Yalanı, dolanı, hilesi, kötü niteliği, kusuru ortaya çıkmak.
- "Yakında onun da diğerleri gibi foyası meydana çıkacak."
[
Foyası meydana çıkmak]
"Kendini göstermek" deyimi ve açıklaması
- Ortaya çıkmak, belirmek.
- Beğenilecek, takdir edilecek niteliklerini ortaya koymak; gücünü göstermek.
- "Uzun bir aradan sonra sergi açmaya, kendini göstermeye karar verdi."
[
Kendini göstermek]
"Meydana çıkmak" deyimi ve açıklaması
- Görünmek.
- Belli olmak.
- Yetişmek, büyümek, olmak.
- "Korkak herif meydana çık da yüzünü görelim."
[
Meydana çıkmak]
"Peyda olmak" deyimi ve açıklaması
- Ortaya çıkmak, belirmek, oluşmak.
- "Köşede bir adam peyda oldu."
[
Peyda olmak]
"Rast gelmek" deyimi ve açıklaması
- Düşünmediği, beklemediği bir anda biriyle karşılaşmak.
- Düşünmediği veya düşünülmediği hâlde payına düşmek.
- "Desenli parça bana rast geldi..
- Hedefi bulmak.
- Bulmak.
- "Pazarda kardeşimi çok aradım ama rast gelmedim."
[
Rast gelmek]