"Masrafa girmek" deyiminin anlamı nedir?
- Çok para harcamak.
- "Evi yaptılar ama çok da masrafa girdiler."
Masrafa girmek deyimine benzer deyimler
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Allah "yürü ya kulum" demiş" deyimi ve açıklaması
- Az zamanda çok para kazanan ve işinde çok çabuk ilerleyenler için söylenir.
- "Cenab-ı Hak bir kimseyi zengin etmek isterse ona, `yürü ya kulum` demesi yeter."
[
Allah "yürü ya kulum" demiş]
"Anasının nikâhını istemek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeye değerinden çok para istemek, olmayacak bir istekte bulunmak.
- "Senin istekli olduğunu duydu adam, şimdi gidersen anasının nikâhını isteyecek o eve."
- Satacağı nesne için değerinin çok üstünde para istemek.
[
Anasının nikâhını istemek]
"Burnu Kaf dağında (olmak)" deyimi ve açıklaması
- Çok fazla kibirli, herkese yukarıdan bakar (olmak).
- "İyi ki bir araba aldı, burnu Kaf dağında bir adam olup çıktı."
- Çok kibirli, herkese çok yukarıdan bakar (olmak).
- "Burnu büyümek.
- ",
- "Burnu havada."
[
Burnu Kaf dağında (olmak)]
"Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)" deyimi ve açıklaması
- Çok özler, çok arar, çok ister olmak.
[
Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)]
"Dile kolay" deyimi ve açıklaması
- Söylenmesi kolay ama yapılması ortaya konması ya da katlanılması çok güç.
- "Evet, dile kolay, haydi yap da görelim."
[
Dile kolay]
"Para dökmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şey için çok para harcamak.
- "Düğün için az para dökmedi."
[
Para dökmek]
"Para kesmek" deyimi ve açıklaması
- Çok para kazanmak.
- Devletin çok para basması.
- "Bizim büfe âdeta para kesiyor."
[
Para kesmek]
"Paraya para dememek" deyimi ve açıklaması
- Çok para kazanmak.
- Bol para harcamak.
- Elde olan parayı az bulmak.
[
Paraya para dememek]
"Para yemek" deyimi ve açıklaması
- Çok para harcamak.
- Rüşvet yemek, görevini kötüye kullanıp bir iş yapmak için birinden para almak.
- "İnsanlar artık açıktan para yiyorlar."
[
Para yemek]
"Su gibi akmak" deyimi ve açıklaması
- Zamanın çok hızlı geçip gitmesi.
- Bol bol gelmek ya da gitmek (para, yiyecek vs.).
- "Para su gibi akıyor, o harcamayacak da ben mi harcayacağım?"
[
Su gibi akmak]
"Yağ tulumu" deyimi ve açıklaması
- Çok şişman, çok yağlı.
- "Birkaç ay sonra yağ tulumu olacak, şuna birisi söylese de çok yemese."
[
Yağ tulumu]