"Ah ahısı gitmiş, of ofusu kalmış" deyiminin anlamı nedir?
- Güzelliği geçmiş, çirkinliği başlamış.
Ah ahısı gitmiş, of ofusu kalmış deyimine benzer deyimler
"Aklını almak" deyimi ve açıklaması
- Çekiciliği, güzelliği ile büyülemek, etkisi altına almak.
- "Kızın bir bakışı, aklını başından almaya yetti."
[
Aklını almak]
"Başı yerine gelmek" deyimi ve açıklaması
- Kafası dinlenmiş, zihin yorgunluğu geçmiş olmak.
[
Başı yerine gelmek]
"Bir vakitler (Bir vakit), (Bir zamanlar), (Bir zaman)" deyimi ve açıklaması
[
Bir vakitler (Bir vakit), (Bir zamanlar), (Bir zaman)]
"Çağı çekmek" deyimi ve açıklaması
- Eskimek, gözden düşmek, yada elverişli zamanı geçmiş olmak.
[
Çağı çekmek]
"Dili açılmak" deyimi ve açıklaması
- Herhangi bir sebepten dolayı konuşamayan kimse, birden konuşmaya başlamış olmak.
- "Dili açıldı çok şükür!"
[
Dili açılmak]
"Ele almak" deyimi ve açıklaması
- Bir şey üzerinde çalışmaya başlamış olmak.
- İncelemek, araştırmak veya tenkit etmek.
- "Konuyu yeni baştan bir daha ele alalım."
[
Ele almak]
"Feleğin çemberinden geçmek" deyimi ve açıklaması
- Hayatta çok günler görmüş, acı tatlı olaylar yaşayıp tecrübe kazanmış, olgunlaşmış.
- "O ihtiyar mı? Feleğin çemberinden geçmiş biridir o."
[
Feleğin çemberinden geçmek]
"Göz alıcı" deyimi ve açıklaması
- Alımlı; şekli, rengi ve güzelliği ile dikkat çekici.
- "Oldukça göz alıcı bir elbise."
[
Göz alıcı]
"Gün görmüş" deyimi ve açıklaması
- Başından nice işler geçmiş, tecrübeli, görüp geçirmiş, çok yaşamış.
- "Gün görmüş insanlarla konuşmaktan zevk alırım."
[
Gün görmüş]
"İçi geçmek" deyimi ve açıklaması
- İstemediği hâlde uyuya kalmak.
- İşe yaramaz duruma gelmek.
- Yaşlılıktan, zayıflıktan gücü azalmış olmak; hiçbir şeye ilgi duymamak.
- "O artık içi geçmiş bir ihtiyardır."
[
İçi geçmek]
"İstifini bozmamak" deyimi ve açıklaması
- Bir olay karşısında aldırış etmemek, durum ve davranışını hiç değiştirmemek.
- "Karşıma geçmiş avazı çıktığı kadar bağırıyordu, bense istifimi bozmadan bekledim."
[
İstifini bozmamak]
"Karnı karnına geçmek" deyimi ve açıklaması
- Çok acıkmak, çok zayıflamış olmak.
- "Günlerdir ağzına bir lokma koymamıştı, karnı karnına geçmiş ve bitap düşmüştü."
[
Karnı karnına geçmek]