"Kürek kadar (pabuç kadar) dili olmak" deyiminin anlamı nedir?
	- Hemen her söze cevap yetiştirmek, büyüklerine karşı saygısızca karşılıklar verir olmak.
 
	
	
	
	Kürek kadar (pabuç kadar) dili olmak deyimine benzer deyimler
	
	"Arada dağlar kadar fark olmak" deyimi ve açıklaması
	- Aralarında her bakımdan çok büyük ayrımlar olmak, benzer yönleri pek az olmak.
 
	[
Arada dağlar kadar fark olmak]
	
	"Aslı faslı olmamak" deyimi ve açıklaması
	- Uydurma olmak, yalan olmak, gerçek olmamak, doğru olmamak, asılsız olmak.
 
	[
Aslı faslı olmamak]
	
	"Aşağı yukarı" deyimi ve açıklaması
	- Yaklaşık olarak, hemen hemen, tam değil de tama yakın.
 - "Aşağı yukarı on kilo gelir bu yük."
 - Yaklaşık olarak, hemen hemen, tama yakın.
 
	[
Aşağı yukarı]
	
	"Ayağını denk almak" deyimi ve açıklaması
	- Birilerinin kendisine karşı yapacakları muhtemel kötülüklere karşı uyanık davranmak, tedbirli olmak.
 - "Eğer ayağını denk almazsan o adamlar başına bir iş açacaklar senin."
 
	[
Ayağını denk almak]
	
	
	"Az kalsın" deyimi ve açıklaması
	- Az sonra, hemen hemen, olmak üzereydi ki (olacaktı, ama olmadı).
 - "Nerede ise".
 - Neredeyse, az daha
 
	[
Az kalsın]
	
	"Benlik dâvası" deyimi ve açıklaması
	- Önde görünmek, her şeyde söz sahibi olmak, her şeyi kendi düşüncesine uydurmak, hep dediğini yaptırmak çabası ve tutkusu.
 - "Benlik dâvası güden insanlar bir yere varamazlar."
 
	[
Benlik dâvası]
	
	"Bir sözü iki etmemek (Birinin)" deyimi ve açıklaması
	- Birinin her istediğini, yinelemesine gerek olmadan yapmak; her dediğini hemen yerine getirmek.
 
	[
Bir sözü iki etmemek (Birinin)]
	
	"Bir sözünü iki etmemek" deyimi ve açıklaması
	- Birinin her istediğini hemen yerine getirmek.
 - "Ah benim tatlı çocuğum, bir sözümü iki etmez, hemen yapıverir."
 
	[
Bir sözünü iki etmemek]
	
	"Burnundan kıl aldırmamak" deyimi ve açıklaması
	- Oldukça huysuz olmak, kendisine hiç söz söyletmemek, kendisinin eleştirilmesine fırsat tanımamak, en küçük yergiye tahammül göstermemek.
 - "Amma da burnundan kıl aldırmaz bir adammışsın; söylesene, nasıl konuşacağız seninle?"
 - Davranışlarına karşı hiç söz söyletmemek, en küçük bir eleştiriye ya da itiraza sinirlenip köpürecek kadar huysuz olmak.
 
	[
Burnundan kıl aldırmamak]
	
	
	"Dünyadan elini eteğini çekmek" deyimi ve açıklaması
	- Bir kenara çekilip toplum ile ilişkisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmaz olmak, daha çok ibadetle meşgul olmak ve dünya işleriyle ilgilenmez olmak.
 - "Bizim komşu her nedense dünyadan elini eteğini çekti, görünmez oldu sanki."
 
	[
Dünyadan elini eteğini çekmek]
	
	"Hangi taşı kaldırsan altından çıkar" deyimi ve açıklaması
	- Hemen her işte parmağı vardır.
 - Her işten anlar, her işe karışır ya da her işten anladığı izlenimi verir.
 
	[
Hangi taşı kaldırsan altından çıkar]
	
	"Söz kaldırmamak" deyimi ve açıklaması
	- Onu inciten, onuruna dokunan söze dayanamayıp karşılık verir olmak.
 - "Bu sözleri kaldırmamı beklemiyordun her hâlde?"
 
	[
Söz kaldırmamak]