"Kül kesilmek" deyiminin anlamı nedir?
- Heyecan ve korkudan yüzünün rengi atmak, solmak.
- "Katili karşısında görünce yüzü kül kesildi."
Kül kesilmek deyimine benzer deyimler
"Ahret kardeşi" deyimi ve açıklaması
- İnanç ve ibadette birbirlerinden ayrılmayan ve bu kardeşliği ahirette de sürdüreceklerini düşünen kadınlar.
- Dünya ve ahiret işlerinde birbirlerinden ayrılmayan kimseler; kan bağı olmaksızın manevî olarak kurulan kardeşlik.
[
Ahret kardeşi]
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Başından aşağı kaynar sular dökülmek" deyimi ve açıklaması
- Çok kötü, üzücü, sıkıntı verici ya da utandırıcı bir olay karşısında vücudunu ter basmak, ürpermek.
- "Babasını karşısında görünce başından aşağı kaynar sular döküldü."
[
Başından aşağı kaynar sular dökülmek]
"Benzi atmak" deyimi ve açıklaması
- Bir sebepten ötürü ansızın yüzünün rengi sararmak, solmak.
- "Askerleri karşısında görünce benzi attı."
[
Benzi atmak]
"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
- Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
- "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
[
Beyin yıkamak]
"Beyninden vurulmuşa dönmek" deyimi ve açıklaması
- Çok üzücü bir haberle aşırı sarsıntıya uğrayıp düşünme yeteneğini yitirir gibi olmak.
- Umulmadık, beklenmedik bir olay karşısında şaşkınlığa düşmek, düşünce yeteneğini yitirir gibi olmak.
- "Adamı karşısında görünce beyninden vurulmuşa döndü."
[
Beyninden vurulmuşa dönmek]
"Buz kesilmek" deyimi ve açıklaması
- Çok üşümek, donmak.
- Buz gibi soğumak, buz durumuna gelmek.
- Endişe, korku ve üzüntü veren bir durum karşısında donakalmak.
- "Öldürdüğünü sandığı adamı karşısında görünce buz kesildi."
[
Buz kesilmek]
"Can dayanmamak (Bir şeye)" deyimi ve açıklaması
- Bir acı, üzüntü, sıkıntı ve istek karşısında direnme gücü kalmamak; dayanıklılığı yitirmek.
- "Yıllarca uğraşıp didinip yaptığı ev bir anda kül oldu, buna can mı dayanırdı?"
[
Can dayanmamak (Bir şeye)]
"Canlı yayın" deyimi ve açıklaması
- Kişilerin ses ve davranışlarını o anda ve doğrudan doğruya veren radyo ve televizyon yayını.
- "Parti temsilcileri bu akşam televizyonda canlı yayında tartışacaklar."
[
Canlı yayın]
"Dili dolaşmak" deyimi ve açıklaması
- Heyecan, korku ya da bir hastalık sebebiyle söyleyeceğini şaşırmak, karıştırmak, açık olarak ifade edememek.
- "Babasını aniden karşısında görünce dili dolaştı, kekelemeye başladı."
[
Dili dolaşmak]
"Nutku tutulmak" deyimi ve açıklaması
- Korkudan, üzüntüden, heyecandan konuşamaz olmak.
- "Katili karşısında görünce nutku tutuldu.
[
Nutku tutulmak]
"Renkten renge girmek" deyimi ve açıklaması
- Heyecan, korku ve utanmadan dolayı yüzünün rengi değişmek, sıkılmak.
[
Renkten renge girmek]