"Acısını çekmek" deyiminin anlamı nedir?
	- Yapılan yanlış işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntü içinde bulunmak.
 
	
	
	
	Acısını çekmek deyimine benzer deyimler
	
	"Acı çekmek" deyimi ve açıklaması
	- Uzun süre acı, üzüntü içinde bulunmak.
 
	[
Acı çekmek]
	
	"Ahret kardeşi" deyimi ve açıklaması
	- İnanç ve ibadette birbirlerinden ayrılmayan ve bu kardeşliği ahirette de sürdüreceklerini düşünen kadınlar.
 - Dünya ve ahiret işlerinde birbirlerinden ayrılmayan kimseler; kan bağı olmaksızın manevî olarak kurulan kardeşlik.
 
	[
Ahret kardeşi]
	
	"Başına belâyı satın almak" deyimi ve açıklaması
	- Sıkıntı, üzüntü ve tedirginlik verici olduğunu sonradan anladığı bir işe kendi isteği ile girmiş bulunmak.
 - "Nereden girdim bu inşaat işine, durup dururken başıma belâyı satın aldım."
 
	[
Başına belâyı satın almak]
	
	"Belini bükmek" deyimi ve açıklaması
	- Büyük üzüntü içinde bırakmak ve bir şey yapamaz duruma getirmek.
 
	[
Belini bükmek]
	
	
	"Beyin yıkamak" deyimi ve açıklaması
	- Kişiyi kendi görüş ve düşüncelerinden ayırıp başka bir görüş ve düşünceyi benimser duruma getirmek.
 - Bir insanı, kendine özgü düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönlerde düşünür ve davranır duruma getirmek.
 - "Batılılar ülke insanımızın beynini yıkamaya devam ediyorlar."
 
	[
Beyin yıkamak]
	
	"Boş bulunmak" deyimi ve açıklaması
	- Dalgın ve dikkatsiz bulunmak.
 - Söylenmemesi gereken, sakıncalı bir sözü, işin sonunu düşünmeden söyleyivermek.
 - "Boş bulunup da sakın söz verme, biliyorsun onlara gitmemiz mümkün değil."
 
	[
Boş bulunmak]
	
	"Can dayanmamak (Bir şeye)" deyimi ve açıklaması
	- Bir acı, üzüntü, sıkıntı ve istek karşısında direnme gücü kalmamak; dayanıklılığı yitirmek.
 - "Yıllarca uğraşıp didinip yaptığı ev bir anda kül oldu, buna can mı dayanırdı?"
 
	[
Can dayanmamak (Bir şeye)]
	
	"Canlı yayın" deyimi ve açıklaması
	- Kişilerin ses ve davranışlarını o anda ve doğrudan doğruya veren radyo ve televizyon yayını.
 - "Parti temsilcileri bu akşam televizyonda canlı yayında tartışacaklar."
 
	[
Canlı yayın]
	
	"Çiğlik etmek" deyimi ve açıklaması
	- İnsana yakışmayan; olgunluğa, yaşa uygun düşmeyen yersiz ve kaba davranışlarda bulunmak.
 - "Bir çiğlik edip de toplantıyı berbat edecek diye ödüm kopuyor."
 - Kendisinden iyi bir şey yapması beklenirken ters, yersiz, yakışıksız bir davranışta bulunmak.
 
	[
Çiğlik etmek]
	
	
	"Çile çekmek" deyimi ve açıklaması
	- Üzüntü, eziyet, acı ve sıkıntı içinde yaşamak.
 - "Annen seni büyütünceye kadar ne çileler çekti biliyor musun?"
 
	[
Çile çekmek]
	
	"Dokuz doğurmak" deyimi ve açıklaması
	- Bir işi güçlükle ve sıkıntı içinde sonuca ulaştırmak.
 - Merakla, heyecanla, sabırsızlıkla, sıkıntı çekerek beklemek.
 - "İşe geç kalmıştı, yeni araba gelinceye kadar dokuz doğurdu."
 
	[
Dokuz doğurmak]
	
	"Ecel teri dökmek" deyimi ve açıklaması
	- Çok korkmak, heyecan içinde bulunup terlemek, korku ve bunalım içinde olmak.
 - "Köprüden geçerken ecel terleri döktüler."
 
	[
Ecel teri dökmek]