"Kurtlarını dökmek" deyiminin anlamı nedir?
- Öteden beri yapmak istediği şeyi bol bol yapıp hevesini almak.
- "Bu akşam biraz kurtlarımızı dökelim, ne dersin?"
Kurtlarını dökmek deyimine benzer deyimler
"Başa güreşmek" deyimi ve açıklaması
- Yağlı güreşte başpehlivanlık için güreşmek.
- En üstün sonucu almak için mücadele etmek, yarışmada birinciliği almak için uğraşmak.
- "Takımımız öteden beri başa güreşir."
[
Başa güreşmek]
"Bol keseden" deyimi ve açıklaması
- Ölçüsüz, çok fazla, bol bol.
- "Bol keseden atıp tutmaya bayılır bizim çocuk."
[
Bol keseden]
"Gırla gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bol bol ortaya dökülüp harcanmak.
- Uzun sürmek.
[
Gırla gitmek]
"Habbeyi kubbe yapmak" deyimi ve açıklaması
- Önemsiz, küçük bir şeyi büyütüp mesele çıkarmak.
- "Söyle ona, habbeyi kubbe yapıp durmasın, ne olmuş çocuk biraz geç kalmış da!"
[
Habbeyi kubbe yapmak]
"Har vurup harman savurmak" deyimi ve açıklaması
- Hesapsızca, düşüncesizce harcamak; malını, parasını ölçüsüzce, bol bol harcayıp tüketmek.
[
Har vurup harman savurmak]
"İçine dert olmak" deyimi ve açıklaması
- Yapmak istediği bir şeyi yapamadığı için kaygılanıp üzüntü duymak.
- "Hastahanedeki arkadaşımı ziyarete bir türlü gidemedim, bu da içime dert oldu."
[
İçine dert olmak]
"Keyif ehli" deyimi ve açıklaması
- Rahatına düşkün kimse, zevkinden bol bol yararlanan.
- "Oldukça rahat, keyif ehli bir insandı."
[
Keyif ehli]
"Ne çıkar" deyimi ve açıklaması
- Ne zararı var.
- Bir sonuç vermez.
- Ne fayda, ne zarar umulur.
- "Biraz sert konuşmuşsam, ne çıkar bundan?"
[
Ne çıkar]
"Oldum bittim (veya oldum olası)" deyimi ve açıklaması
- Başından beri, öteden beri, ilk zamandan beri, kendimi bildiğimden beri.
- "Oldum bittim kızarım bu adamlara."
[
Oldum bittim (veya oldum olası)]
"Orta hâlli" deyimi ve açıklaması
- Ne zengin ne yoksul, ne iyi ne kötü, ne çirkin ne güzel.
- "Onlar orta hâlli bir ailedirler."
[
Orta hâlli]
"Öteden beri" deyimi ve açıklaması
- Oldukça uzun zamandan beri, eskiden beri.
- "Öteden beri sevmem ben onu."
[
Öteden beri]
"Su gibi akmak" deyimi ve açıklaması
- Zamanın çok hızlı geçip gitmesi.
- Bol bol gelmek ya da gitmek (para, yiyecek vs.).
- "Para su gibi akıyor, o harcamayacak da ben mi harcayacağım?"
[
Su gibi akmak]