"Kulak dolgunluğu" deyiminin anlamı nedir?
- Duya duya elde edinilen yarı buçuk bilgi.
Kulak dolgunluğu deyimine benzer deyimler
"Açıktan kazanmak" deyimi ve açıklaması
- Anapara ve emek koymadan bir şeyden kazanç elde etmek.
[
Açıktan kazanmak]
"Ağzına tat bulaşmak" deyimi ve açıklaması
- Yaptığı işten yararlandığı için hep aynı işi yapıp aynı sonucu elde etmek istemek.
[
Ağzına tat bulaşmak]
"Ağzını havaya (poyraza) açmak" deyimi ve açıklaması
- Elindeki fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere bir şeyler elde etmeyi ummak.
- Umduğunu elde edememek, fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere beklemek.
- "Evi o zaman alacaktın, artık geçti, bundan sonra ağzını havaya aç."
[
Ağzını havaya (poyraza) açmak]
"Akıl öğretmek (vermek)" deyimi ve açıklaması
- Herhangi bir konuda yol gösterip tavsiyede bulunmak, bilgi vermek.
- "Sana akıl verecek bir adam da mı bulamadın?"
[
Akıl öğretmek (vermek)]
"Alaca karanlık" deyimi ve açıklaması
[
Alaca karanlık]
"Aldığı aptes, ürküttüğü kurbağaya değmemek" deyimi ve açıklaması
- Elde ettiği yarar, uğradığı zararı karşılayamamak.
- "Al aptesini, ver pabucumu."
[
Aldığı aptes, ürküttüğü kurbağaya değmemek]
"Allah versin" deyimi ve açıklaması
- Dilenciyi savmak için
- "bekleme, sadaka vermeyeceğim" anlamında söylenir.
- İyi şey elde edenlere memnunluk bildirmek için, kimi zaman da takılma ve şaka için söylenir.
- "Allah versin, işlerin gayet iyi görünüyor.
[
Allah versin]
"Allah utandırmasın" deyimi ve açıklaması
- İyi sonuç alınacağı umularak bu işe girişildi. İnşallah başarı elde edilir.
[
Allah utandırmasın]
"Belirli (belli) belirsiz" deyimi ve açıklaması
- Yarı belli, yarı belirsiz, çok az belli.
[
Belirli (belli) belirsiz]
"Bir ayağı kıyıda, bir ayağı kuyuda olmak" deyimi ve açıklaması
- Yarı güvenli, yarı tehlikeli durumda.
- Son günlerini yaşıyor göçmesi yakın.
[
Bir ayağı kıyıda, bir ayağı kuyuda olmak]
"Burnundan (fitil fitil) gelmek" deyimi ve açıklaması
- Hoş bir durum, elde ettiği güzel bir şey, sonra gelen üzüntüler üzerine kendisine zehir olmak.
- "Yediğimiz yemeği burnumuzdan getirmek mi istiyorsun? Sus artık!"
- Elde ettiği güzel şey, arkasından gelen üzüntüler dolayısıyla kendisine zehir olmak.
[
Burnundan (fitil fitil) gelmek]
"Yanıp tutuşmak" deyimi ve açıklaması
- Elde etmek için güçlü bir istek duymak, elde edemediği için de büyük üzüntü içinde olmak.
- Kuvvetli bir aşkla sevmek.
- "Bakan olmak isteğiyle yanıp tutuşuyordu."
[
Yanıp tutuşmak]