"Kulağını açmak" deyiminin anlamı nedir?
- Bütün dikkatini vererek dinlemek, söylenenlere dikkat etmek.
- "Kulağını aç da beni iyi dinle!"
Kulağını açmak deyimine benzer deyimler
"Aç karnına" deyimi ve açıklaması
- Hiçbir şey yemeden, mide henüz boşken, aç açına, aç olarak.
[
Aç karnına]
"Adam evladı" deyimi ve açıklaması
- İyi bir ailenin iyi yetiştirilmiş, görgülü, iyi eğitilmiş çocuğu.
[
Adam evladı]
"Adı çıkmak dokuza, inmez sekize" deyimi ve açıklaması
- Bir kimsenin adı bir kez iyi ya da bir kez kötü tanındıktan sonra, bu genel kanı kolay kolay değişmez, kişi bir konu ünlendi mi o ün sürüp gider.
[
Adı çıkmak dokuza, inmez sekize]
"Ağıt yakmak" deyimi ve açıklaması
- Sevilen birinin ölümü ya da toplumca uğranılan bir acı dolayısıyla ağıt özelliği taşıyan bir şiir yazmak ya da böyle olaylarla ilgili olarak ağıt söylemek.
[
Ağıt yakmak]
"Ağzının payını vermek" deyimi ve açıklaması
- Sert söz ve davranışlarla karşılık vererek bir kimseyi yaptığına pişman etmek.
- "Demek öyle, ben de senin ağzının payını vermezsem bana da Hasan demesinler!"
[
Ağzının payını vermek]
"Allah versin" deyimi ve açıklaması
- Dilenciyi savmak için
- "bekleme, sadaka vermeyeceğim" anlamında söylenir.
- İyi şey elde edenlere memnunluk bildirmek için, kimi zaman da takılma ve şaka için söylenir.
- "Allah versin, işlerin gayet iyi görünüyor.
[
Allah versin]
"Baksan a!" deyimi ve açıklaması
- Dikkat edin, dikkat ediyor musunuz? Sözüme kulak verin, bana bakın, beni dinleyin.
[
Baksan a!]
"Bozum olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir sözü ya da davranışı iyi karşılanmadığı için utanmak, utanacak duruma düşmek.
- "Onun düşüncesinin hiç de doğru olmadığını söylediğim zaman amma da bozum oldu kadın."
[
Bozum olmak]
"Canına okumak" deyimi ve açıklaması
- Bir kimseye büyük bir zarar vermek, kötülük etmek.
- İyi bir şeyi kötü hâle getirmek, heder etmek, harcamak.
- "Yeni aldığım oyuncağın canına okudu bir günde."
[
Canına okumak]
"Kulak kesilmek" deyimi ve açıklaması
- Çok iyi, bütün dikkatini vererek dinlemek; dikkatini toplayarak duymaya çalışmak.
- "Ne konuştuklarını merak ediyordum, yanlarına yaklaşarak kulak kesildim."
[
Kulak kesilmek]
"Tuz biber ekmek" deyimi ve açıklaması
- Bir yemeğe tuz ya da biber dökmek.
- Bir üzüntünün acısını, bir kusurun ağırlığını daha da artırmak.
- "İyi yaptın sanki, o günleri hatırlatarak tuz biber ektin kadının yüreğine."
[
Tuz biber ekmek]
"Üvey evlât gibi tutmak (saymak)" deyimi ve açıklaması
- Horlamak, haksızlık etmek, iyi davranmamak, küçümsemek.
- "Dokunma bana, beni hep üvey evlât gibi tuttun, ne zaman yaklaştıysam sana köşe bucak kaçtın benden."
[
Üvey evlât gibi tutmak (saymak)]