"Körü körüne" deyiminin anlamı nedir?
- Düşünüp taşınmadan, nasıl sonuçlanacağını hesaplamadan, dikkat etmeden.
- "Bu işe öyle körü körüne giremem, anladın mı?"
Körü körüne deyimine benzer deyimler
"Adam olmak" deyimi ve açıklaması
- Bir kişi yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
- İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
[
Adam olmak]
"Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister" deyimi ve açıklaması
- Yetişip topluma yararlı duruma gelmek.
- İşe yaramayan bir şey onarılıp işe yarar duruma gelmek.
- Yetişip topluma yararlı bir kişi olması için uzun zaman gerek.
[
Adam oluncaya kadar dokuz fırın ekmek ister]
"Ağzının içine bakmak" deyimi ve açıklaması
- Birinin söylediklerini zevkle ve dikkatle dinlemek, bu sözlere uymak.
- Konuşan bir kimseyi seve seve ve dikkatlice dinlemek.
- "Konuşması onları öyle sarmıştı ki ağzının içine bakıyorlardı."
[
Ağzının içine bakmak]
"Akıl akıl, gel çengele takıl" deyimi ve açıklaması
- Bu işin nasıl çözümleneceğini, sonunun nereye varacağını düşünmeme durumu.
[
Akıl akıl, gel çengele takıl]
"Allah bilir" deyimi ve açıklaması
- Belli değil, Cenab-ı Hak`tan başka kimse bilmez.
- "Allah bilir bu sırrın iç yüzünü."
- Bana öyle geliyor ki.
- "Allah bilir esrar da alıyordur bu çocuk."
[
Allah bilir]
"Arkasını sıvamak" deyimi ve açıklaması
- İltifat etmek, okşamak, övmek, birisini bu yolları kullanarak bir işe sevk etmek.
- "Arkasını sıvayarak yaptırıyorum her işi bu çocuğa."
[
Arkasını sıvamak]
"Ayranım budur, yarısı sudur" deyimi ve açıklaması
- Size güzel bir şey sunamıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
- Bu işi yarım yamalak yapıyorum; ama elimden ancak bu kadarı geliyor.
[
Ayranım budur, yarısı sudur]
"Canı yok mu? (Falancanın)" deyimi ve açıklaması
- Falanca, bu sıkıntıya nasıl dayanıyorsa sen de dayanmalısın.
- Falancaya bu denli zor bir iş yaptırmak acımasızlıktır.
[
Canı yok mu? (Falancanın)]
"Düşünüp taşınmak" deyimi ve açıklaması
- Bir meseleyi enine boyuna tartmak, konuyu bütün yönleriyle incelemek, iyice düşünüp ona göre davranmak.
- "Acele etme, düşünüp taşın öyle karar ver."
[
Düşünüp taşınmak]
"Geri durmamak" deyimi ve açıklaması
- Bir işe girmekten kaçınmamak, o işe girişmek.
- "Ona bu işi yapmaktan geri durmamasını söyle, sonunda başaracaktır."
[
Geri durmamak]
"Gözü yılmak" deyimi ve açıklaması
- Daha önce denediği için o durumla karşılaşmaktan korkmak, o işe girişmekten çekinmek.
- "Sebzecilik işinden gözüm yıldı, bir daha bu işe girişeceğimi sanmıyorum."
[
Gözü yılmak]
"Haddine mi düşmüş!" deyimi ve açıklaması
- "Onun bunu yapmaya yetkisi yoktur; böyle bir işe nasıl, hangi yetenekle girişir? Bu işi yapması imkânsızdır" anlamında kullanılır.
- "Haddine mi düşmüş ki ona söz söyleyebilsin."
[
Haddine mi düşmüş!]