"Kök söktürmek" deyiminin anlamı nedir?
- Uğraştırmak, güçlük çıkarmak, engel olmak.
- "O takıma kök söktürmeye yemin ettik."
Kök söktürmek deyimine benzer deyimler
"Adı batmak" deyimi ve açıklaması
- Unutulmak, adı anılmaz olmak.
- Artık adı hiç anılmaz olmak, unutulup gitmek.
[
Adı batmak]
"Ağaca çıksa pabucu yerde kalmamak" deyimi ve açıklaması
- Her işi yolunda olmak, davranışları için bir engel bulunmamak.
[
Ağaca çıksa pabucu yerde kalmamak]
"Ağzı süt kokmak" deyimi ve açıklaması
- Çok genç ve deneyimsiz olmak.
- Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak.
- "Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle."
[
Ağzı süt kokmak]
"Aslı faslı olmamak" deyimi ve açıklaması
- Uydurma olmak, yalan olmak, gerçek olmamak, doğru olmamak, asılsız olmak.
[
Aslı faslı olmamak]
"Defteri kapamak" deyimi ve açıklaması
- İlgiyi kesmek, uğraşmaz olmak, söz konusu işi yapmaz olmak.
- "O defteri kapadık biz, artık soru sormayın.
[
Defteri kapamak]
"Dünyadan elini eteğini çekmek" deyimi ve açıklaması
- Bir kenara çekilip toplum ile ilişkisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmaz olmak, daha çok ibadetle meşgul olmak ve dünya işleriyle ilgilenmez olmak.
- "Bizim komşu her nedense dünyadan elini eteğini çekti, görünmez oldu sanki."
[
Dünyadan elini eteğini çekmek]
"Gölge etmek" deyimi ve açıklaması
- Işığa engel olmak.
- Bir işin yapılmasına engel olmaya çalışmak.
- "Gölge etme de şu işi zamanında yapayım."
[
Gölge etmek]
"Gönülden geçirmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şeyi yapmayı düşünmek, olmasını istemek, o şeyi düşünür olmak.
- "Ben de o işi yapmayı gönlümden geçirmiştim."
[
Gönülden geçirmek]
"Kafası yerinde olmamak" deyimi ve açıklaması
- O anda kafası çok yorgun olmak.
- Başka şeyler düşündüğünden, o anda konuşulana hemen intibak edememek.
- "Kusura bakmayın, ne söylediğinizi anlayamadım, kafam yerinde değildi de."
[
Kafası yerinde olmamak]
"Ot yoldurmak" deyimi ve açıklaması
- Çok güçlük çıkarmak, zor bir iş gördürmek, çok uğraştırmak.
[
Ot yoldurmak]
"Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek" deyimi ve açıklaması
- O işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, parasını ya da malını almaktan vazgeçmek.
- "Verecek mi? Sen o paranın üstüne bir bardak soğuk su iç!"
[
Üstüne bir bardak (soğuk) su içmek]
"Yüz göz olmak" deyimi ve açıklaması
- Senli benli olmak ve birbirinden çekineceği kalmamak, aradaki mesafe kalkmış olmak, lâubalileşmiş olmak.
- "İyice yüz göz olduk, beni artık dinlemiyorlar."
[
Yüz göz olmak]