"Kıl payı (kalmak)" deyiminin anlamı nedir?
- Çok az, az bir fark (kalmak).
- "Araba o hızla virajı alamadı, uçuruma yuvarlanmasına kıl payı kalmıştı."
Kıl payı (kalmak) deyimine benzer deyimler
"Acısı içine çökmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şey için çok derin bir üzüntü duymak, bir şeyin acısını çok içinde duyumsamak.
[
Acısı içine çökmek]
"Ana(sı) usta (ekmeği) yufka yapar, çocuk(lar) usta çift çift kapar" deyimi ve açıklaması
- Başkasına bir şeyler vermesi gereken kişi, az az verip sayıyı çoğaltarak çok şey veriyormuş gibi görünmek istiyor. Ama alan da bunlardan birkaçını birleştirip tek yerine koyarak aldanmadığını gösteriyor.
[
Ana(sı) usta (ekmeği) yufka yapar, çocuk(lar) usta çift çift kapar]
"Az çok" deyimi ve açıklaması
- Bir parça, o kadar çok olmayan, oldukça.
- "Az buçuk."
- Ne az ne çok, oldukça.
[
Az çok]
"Azınlıkta kalmak" deyimi ve açıklaması
- Bir sorun üzerine oy verenler, sayıca, karşı düşünceye oy verenlerden daha az çıkmak.
- Bir oyalamada, karşı düşünceye oy verenler sayıca az çıkmak.
[
Azınlıkta kalmak]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Beş aşağı beş yukarı" deyimi ve açıklaması
- Çok az fark olarak, kararlaştırılmak istenen sayıdan, ölçüden bir miktar az veya çok olarak.
- "Beş aşağı beş yukarı bir kg. çeker bu tavuk."
[
Beş aşağı beş yukarı]
"Bir atımlık barutu olmak (veya kalmak)" deyimi ve açıklaması
- Bir konuda yapacağı çok az şeyi olmak.
- Dayanacak pek az gücü kalmak.
- "Bir atımlık barutu kalmış, hâlâ ben yaparım o işi diyor."
[
Bir atımlık barutu olmak (veya kalmak)]
"Bir damla" deyimi ve açıklaması
- Çok az, pek az (sıvı şeyler için söylenir).
- Çok küçük (çocuklar için söylenir).
- "Bir damla su kaldı, ne yapacağız su gelmezse."
[
Bir damla]
"Burnu Kaf dağında (olmak)" deyimi ve açıklaması
- Çok fazla kibirli, herkese yukarıdan bakar (olmak).
- "İyi ki bir araba aldı, burnu Kaf dağında bir adam olup çıktı."
- Çok kibirli, herkese çok yukarıdan bakar (olmak).
- "Burnu büyümek.
- ",
- "Burnu havada."
[
Burnu Kaf dağında (olmak)]
"Sözü bağlamak" deyimi ve açıklaması
- Konuştuklarını bir sonuca vardırmak, konuşmayı sonuçlandırmak.
- "Sözü bağlamasına az bir zaman kalmıştı ki bir gürültü koptu."
[
Sözü bağlamak]
"Ucuz atlatmak" deyimi ve açıklaması
- Güç ve tehlikeli durumdan az bir zararla sıyrılmak.
- "Ucuz atlattık, az kalsın uçuruma yuvarlanacaktık."
[
Ucuz atlatmak]
"Üç aşağı beş yukarı" deyimi ve açıklaması
- Az bir farkla, az fazla ya da az eksik olmak üzere, yaklaşık olarak.
- "Üç aşağı beş yukarı anlaşırız, merak etme."
[
Üç aşağı beş yukarı]