"Kendini ağır satmak" deyiminin anlamı nedir?
- Kendisinden yapılması istenen işi, birçok ricadan, birçok ısrardan sonra yapmayı kabul etmek.
- "Kendini ağır satmakla adam olduğunu mu kanıtlayacak?"
Kendini ağır satmak deyimine benzer deyimler
"Ağzını havaya (poyraza) açmak" deyimi ve açıklaması
- Elindeki fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere bir şeyler elde etmeyi ummak.
- Umduğunu elde edememek, fırsatı kaçırdıktan sonra boş yere beklemek.
- "Evi o zaman alacaktın, artık geçti, bundan sonra ağzını havaya aç."
[
Ağzını havaya (poyraza) açmak]
"Alnını karışlamak" deyimi ve açıklaması
- Bir işin çok güç olduğunu, yapılamayacak kadar zor olduğunu anlatır.
- Küçümseyerek meydan okumak, tehdit etmek.
- "Beni polise bildirenin alnını karışlarım."
[
Alnını karışlamak]
"Arkasını sıvamak" deyimi ve açıklaması
- İltifat etmek, okşamak, övmek, birisini bu yolları kullanarak bir işe sevk etmek.
- "Arkasını sıvayarak yaptırıyorum her işi bu çocuğa."
[
Arkasını sıvamak]
"Attığı attık, tuttuğu tuttuk" deyimi ve açıklaması
- Yaptığı her işi herkes kabul etmek zorunda: İstemediği işi yapmayacak, istediğini yapacaktır.
- "Astığı astık"
[
Attığı attık, tuttuğu tuttuk]
"Babanın canı için" deyimi ve açıklaması
- Ölmüş olan babanın ruhunu şad etmek için (bana şu iyiliği yap).
- Birinden bir iyilik yapılması istenirken
- "bu iyiliği, ölmüş olan babanın ruhunu hoşnut etmek için yap" anlamında söylenir.
[
Babanın canı için]
"Bastığı yeri bilmemek" deyimi ve açıklaması
- Çok fazla sevinmek.
- Dengesiz hareketlerde bulunmak, durumunu kontrol edememek, şaşkınlıktan nerede olduğunu bilememek.
- "Eşinin ölümünden sonra bastığı yeri bilmez bir adam oldu."
[
Bastığı yeri bilmemek]
"Başına dolamak" deyimi ve açıklaması
- İçinden çıkılması zor bir işi birine musallat etmek.
- "Bu işi benim başıma dolayanlar, dilerim hiçbir zaman onmazlar!"
[
Başına dolamak]
"Başından atmak" deyimi ve açıklaması
- Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermemek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak.
- Yapılması zor bir işi yapmaktan kendini kurtarmak ya da o işi bir başkasına yüklemek.
- "Kısa zamanda o işi başından atmasını becerdi."
[
Başından atmak]
"Başını nara yakmak (Birinin, kendisinin)" deyimi ve açıklaması
- Birini ağır, dayanılmaz bir zarara uğratmak.
- Kendi kendini ağır, dayanılmaz bir zarara sokmak.
- "Ateşine yanmak."
[
Başını nara yakmak (Birinin, kendisinin)]
"İmana gelmek" deyimi ve açıklaması
- Hak dini olan İslâm`ı kabul etmek.
- En sonunda doğruyu söylemek.
- Önceden kabul etmediği şeyi sonradan kabul edip uymak.
- "İmana gel, tövbe et ki öbür dünyada mutluluğa eresin."
[
İmana gelmek]
"Kırk tarakta bezi bulunmak" deyimi ve açıklaması
- Birbirinden farklı birçok işle uğraşmak, birçok ilişkisi bulunmak, gizli ilişkileri olmak.
- "Ne iş yaptığı belli değil, kırk tarakta bezi var adamın.
[
Kırk tarakta bezi bulunmak]
"Teslim olmak" deyimi ve açıklaması
- Kendinden üstün bir güç karşısında yenilgiyi kabul etmek, mücadeleden vazgeçmek.
- Kendini teslim etmek, birtakım ellere bırakmak.
- "Teslim olursan kılına dokunulmayacaktır!"
[
Teslim olmak]