"Karşı çıkmak" deyiminin anlamı nedir?
- Gelenleri karşılamak üzere yola ya da kapı önüne çıkmak.
- İleri sürülen fikrin, tutulan yolun yanlış olduğunu söylemek.
- "Her fikrime karşı çıkmak zorunda mısın?"
Karşı çıkmak deyimine benzer deyimler
"Ağıt yakmak" deyimi ve açıklaması
- Sevilen birinin ölümü ya da toplumca uğranılan bir acı dolayısıyla ağıt özelliği taşıyan bir şiir yazmak ya da böyle olaylarla ilgili olarak ağıt söylemek.
[
Ağıt yakmak]
"Araya (aralığa) gitmek" deyimi ve açıklaması
- Heder olmak, işe yaramaz duruma gelmek.
- Karışıklıkta elden çıkmak ya da telef olmak.
[
Araya (aralığa) gitmek]
"Aş deliye kalmak" deyimi ve açıklaması
- Yararlanılacak şeyde kendisine ortak ya da rakip olacak kimseler ortadan çekilmek.
- Yararlanılacak şeyde kendisine ortak ya da rakip olacak kimseler ortadan çekilmek.
[
Aş deliye kalmak]
"Ayağı üzengide" deyimi ve açıklaması
- Hemen yola çıkmak üzere olan.
[
Ayağı üzengide]
"Azınlıkta kalmak" deyimi ve açıklaması
- Bir sorun üzerine oy verenler, sayıca, karşı düşünceye oy verenlerden daha az çıkmak.
- Bir oyalamada, karşı düşünceye oy verenler sayıca az çıkmak.
[
Azınlıkta kalmak]
"Balgam atmak" deyimi ve açıklaması
- Bir iş ya da konu üzerinde kuşku uyandıracak söz söylemek.
- "Lütfen sus, ortaya bir balgam atıp da insanı huzursuz etme."
[
Balgam atmak]
"Baş sallamak" deyimi ve açıklaması
- Anlasa da anlamasa da karşısındakinin her sözünü uygun bulur görünmek.
- "Her şeye baş sallayan insanlardan hiç hoşlanmam."
[
Baş sallamak]
"Burnundan kıl aldırmamak" deyimi ve açıklaması
- Oldukça huysuz olmak, kendisine hiç söz söyletmemek, kendisinin eleştirilmesine fırsat tanımamak, en küçük yergiye tahammül göstermemek.
- "Amma da burnundan kıl aldırmaz bir adammışsın; söylesene, nasıl konuşacağız seninle?"
- Davranışlarına karşı hiç söz söyletmemek, en küçük bir eleştiriye ya da itiraza sinirlenip köpürecek kadar huysuz olmak.
[
Burnundan kıl aldırmamak]
"Çam devirmek" deyimi ve açıklaması
- Farkında olmadan karşısındakini kıracak ya da kötü bir sonuca yol açacak söz söylemek, davranışta bulunmak.
- "Onun da çam devirmede üstüne yok hani."
[
Çam devirmek]
"Gözü yükseklerde olmak" deyimi ve açıklaması
- Hâlen bulunduğu durumdan daha yüksek bir duruma ya da mevkiye çıkmak istemek, böyle bir amacı gütmek.
- "Bundan böyle küçük şeylerle yetinme, gözün yükseklerde olsun daima."
[
Gözü yükseklerde olmak]
"Hangi taşı kaldırsan altından çıkar" deyimi ve açıklaması
- Hemen her işte parmağı vardır.
- Her işten anlar, her işe karışır ya da her işten anladığı izlenimi verir.
[
Hangi taşı kaldırsan altından çıkar]
"Kapı kapı dolaşmak" deyimi ve açıklaması
- Ev ev gezmek, her eve uğramak.
- Hemen her devlet dairesine başvurmak.
- "Kapı kapı dolaştı, ne var ki bir iş bulamadı."
[
Kapı kapı dolaşmak]