"Ağzının payını (kalayını, ölçüsünü) vermek" deyiminin anlamı nedir?
- Paylamak, sert sözlerle haddini bildirip susturmak.
Ağzının payını (kalayını, ölçüsünü) vermek deyimine benzer deyimler
"Aba altından değnek göstermek" deyimi ve açıklaması
- Üstü kapalı sözlerle korkutmak.
[
Aba altından değnek göstermek]
"Abanoz gibi" deyimi ve açıklaması
- Çok kara, kapkara. Çok sert.
[
Abanoz gibi]
"Ağız kalabalığına getirmek" deyimi ve açıklaması
- Konu dışı, gereksiz sözlerle karşısındakini şaşırtarak istediği sonuca varmak.
[
Ağız kalabalığına getirmek]
"Ağzına (önüne) bir kemik atmak" deyimi ve açıklaması
- Aşağılık birini, küçük bir çıkar göstererek, susturmak.
[
Ağzına (önüne) bir kemik atmak]
"Ağzına bir parmak bal çalmak" deyimi ve açıklaması
- Amacına ulaşmak için birini tatlı sözlerle bir süre oyalamak, kandırmak; umut verip ikna ederek işini yaptırmak.
- "Öyle bir insan ki ağzına bir parmak bal çal, sonra her istediğini yaptır."
[
Ağzına bir parmak bal çalmak]
"Ağzını kapamak (Birinin)" deyimi ve açıklaması
- Kendisine çıkar sağlayarak bir kimseyi susturmak.
[
Ağzını kapamak (Birinin)]
"Ağzının payını vermek" deyimi ve açıklaması
- Sert söz ve davranışlarla karşılık vererek bir kimseyi yaptığına pişman etmek.
- "Demek öyle, ben de senin ağzının payını vermezsem bana da Hasan demesinler!"
[
Ağzının payını vermek]
"Alttan (aşağıdan) almak" deyimi ve açıklaması
- Sert konuşan birine karşı yumuşak, olumlu, onu haklı görüyormuş gibi tavır almak.
- "Amacına ulaşmak istiyorsan onunla konuşurken alttan al, pes perdeden konuş."
[
Alttan (aşağıdan) almak]
"Ant vermek (Yemin verme.)" deyimi ve açıklaması
- " Allahı seversen, çocuklarının başı için" gibi sözlerle bir kimseyi bir şey yapmaya ya da yapmamaya zorlamak.
[
Ant vermek (Yemin verme.)]
"Astığı astık, kestiği kestik" deyimi ve açıklaması
- Yaptığı işlerden dolayı kimseye hesap vermek zorunda değil; yaptıklarına hiç kimse itiraz edemez.
- Davranışlarından dolayı kimseye hesap vermeyen, istediği gibi davranan, çok sert kimseler için kullanılır.
[
Astığı astık, kestiği kestik]
"Başını ağrıtmak" deyimi ve açıklaması
- Bir yığın gereksiz sözlerle bir kimseyi sıkıp yormak.
- Bir iş, bir kimseyi rahatsız edip uğraştırmak.
- Gereksiz sözlerle birini bunaltmak.
- Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak.
- "Yeter artık, bu iş için başımı ağrıtıp durma."
[
Başını ağrıtmak]
"Haddini bildirmek" deyimi ve açıklaması
- Yetkisi dışındaki işlere karıştığı için sert bir karşılık vererek onu cezalandırmak, yola getirmek, uslandırmak, yetki sınırını bildirmek.
- "Haddini bildirin şu serseme de bir daha onun bunun malına el uzatmasın."
[
Haddini bildirmek]