"Karnı karnına geçmek" deyiminin anlamı nedir?
- Çok acıkmak, çok zayıflamış olmak.
- "Günlerdir ağzına bir lokma koymamıştı, karnı karnına geçmiş ve bitap düşmüştü."
Karnı karnına geçmek deyimine benzer deyimler
"Acısı içine çökmek" deyimi ve açıklaması
- Bir şey için çok derin bir üzüntü duymak, bir şeyin acısını çok içinde duyumsamak.
[
Acısı içine çökmek]
"Ağzı süt kokmak" deyimi ve açıklaması
- Çok genç ve deneyimsiz olmak.
- Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak.
- "Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle."
[
Ağzı süt kokmak]
"Akıllara durgunluk vermek" deyimi ve açıklaması
- Çok şaşılacak bir şey olmak.
- "Bir görmeliydin o olayı, akıllara durgunluk verecek bir olaydı."
[
Akıllara durgunluk vermek]
"Aklı başından gitmek" deyimi ve açıklaması
- Bayılmak.
- Çok sevinçten ya da çok korkudan ne yapacağını şaşırmak.
- Çok korkudan veya çok sevinçten ne yapacağını şaşırmak.
- Kafası çok yorulmuş olduğundan iyi düşünememek.
- "Annemi öyle evin ortasında baygın görünce aklım başımdan gitti."
[
Aklı başından gitmek]
"Allah "yürü ya kulum" demiş" deyimi ve açıklaması
- Az zamanda çok para kazanan ve işinde çok çabuk ilerleyenler için söylenir.
- "Cenab-ı Hak bir kimseyi zengin etmek isterse ona, `yürü ya kulum` demesi yeter."
[
Allah "yürü ya kulum" demiş]
"Anasından doğduğuna pişman etmek" deyimi ve açıklaması
- Çok eziyet ederek canından bezdirmek, bir kimseyi çok üzmek.
- "Karşıma bir çıksın, onu anasından doğduğuna pişman edeceğim."
[
Anasından doğduğuna pişman etmek]
"Bir ayağı çukurda olmak" deyimi ve açıklaması
- Çok yaşlanmış olmak, yaşayacak çok az zamanı kalmış olmak.
- "Dedemin bir ayağı çukurda, onu üzmeyin artık."
[
Bir ayağı çukurda olmak]
"Boğazı kurumak" deyimi ve açıklaması
- Çok susamak, çok konuşmaktan ve bağırmaktan ötürü sesi çıkmaz olmak.
- "Boğazım kurudu, bir şeyler içelim de öyle gidelim."
[
Boğazı kurumak]
"Burnu Kaf dağında (olmak)" deyimi ve açıklaması
- Çok fazla kibirli, herkese yukarıdan bakar (olmak).
- "İyi ki bir araba aldı, burnu Kaf dağında bir adam olup çıktı."
- Çok kibirli, herkese çok yukarıdan bakar (olmak).
- "Burnu büyümek.
- ",
- "Burnu havada."
[
Burnu Kaf dağında (olmak)]
"Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)" deyimi ve açıklaması
- Çok özler, çok arar, çok ister olmak.
[
Burnunda (gözünde) tütmek (Biri, bir şey)]
"Burnunun ucunu görmemek" deyimi ve açıklaması
- İleriyi görememek, meydana geleceği açık olanı görememek.
- Çok sarhoş olmak.
- Çok dikkatsiz ve dalgın olmak.
- "Sen ki burnunun ucunu göremeyen bir adamsın, seninle nasıl iş yapabilirim ben."
[
Burnunun ucunu görmemek]
"Dünyadan elini eteğini çekmek" deyimi ve açıklaması
- Bir kenara çekilip toplum ile ilişkisini kesmek, toplumun yaşayışına karışmaz olmak, daha çok ibadetle meşgul olmak ve dünya işleriyle ilgilenmez olmak.
- "Bizim komşu her nedense dünyadan elini eteğini çekti, görünmez oldu sanki."
[
Dünyadan elini eteğini çekmek]